Uluslararası Döner Federasyonu (UDOFED), Türk dönerinin ‘Geleneksel ürün’ olarak tescillenmesi için başvuruda bulundu. Bu başvuru üzerine Alman basını dönerin bir ulusal Alman yemeği olduğunu ileri sürdü ve başvuruya karşı çıktı. Alman Sosyolog Berhard Seidel, başvurunun Alman kültürüne saldırı olduğunu iddia etti. Bunun üzerine dönerin mucidi olan İskender ailesinden 5. kuşak olan Yavuz İskenderoğlu, tepki gösterdi. İskenderoğlu, yapılan açıklamaların yanlış olduğunu ve tarihin belge ve kanıtlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Yavuz İskenderoğlu, dönerin mucidi olan İskender ailesinin elinde 157 senelik döner ocağı, Osmanlıca dükkân tabelası, masalar, tabaklar, fotoğraflar ve belgeler bulunduğunu ifade etti. Bu tarihi belgelerin konağında sergilendiğini ve konunun sadece ispatlarla ele alınması gerektiğini vurguladı. İskenderoğlu, dönerin sadece bir yemek olmadığını, aynı zamanda Türk milletinin kimliğini oluşturan unsurlardan biri olduğunu belirtti ve bu unsura yapılan müdahalenin kimliğe saldırı anlamına geldiğini ifade etti.
İskenderoğlu, dönerin Türkiye’nin Bursa şehrinde başladığını ve ailenin beş kuşaktır döner hizmeti verdiğini belirtti. Dünya genelinde dahi ‘Türkiye’ denince akla ilk olarak ‘döner kebap’ın geldiğini söyledi. 1867 yılında büyük dedesi Kebapçı Mehmet oğlu İskender Efendi ile Bursa Kayhan’da dönerin hikayesinin başladığını aktardı. İskender Efendi’nin döner kebabını farklı bir sunumla pişirdiğini ve halk arasında “döner kebap” olarak ün kazandığını açıkladı.
Yavuz İskenderoğlu, oğulları Kayhan ve Oğuzhan ile birlikte, dönerin hikayesini anlattı. İskender Efendi’nin odun kömürü ocağını dikey olarak döndürerek dönerin pişirilme yöntemini geliştirdiğini ve bu yöntemin Bursa‘da büyük ilgi gördüğünü aktardı. Dönerin halk arasında büyük beğeniyle karşılanmasının ardından “döner kebap” adıyla anılmaya başlandığını ve sonrasında kısaltılarak sadece “döner” olarak bilindiğini açıkladı.
Sonuç olarak, dönerin mucidi olarak bilinen İskender ailesi, dönerin kökeninin Türkiye’ye dayandığını ve beş kuşaktır bu lezzeti sunmaya devam ettiklerini belirtti. Yavuz İskenderoğlu, tarihe uygun belgelerle dönerin Türk kültürünün önemli bir parçası olduğunu ispatlamaya çalıştıklarını vurgulayarak Alman basınının ve Sosyolog Berhard Seidel’in iddialarına karşı çıktı.
