Dünya Sağlık Örgütü, maymun çiçeği virüsünün yayılma hızının artması üzerine acil durum ilan etti. Maymun çiçeği genellikle kemirgenler ve diğer küçük memelilerden insanlara bulaşan bir zoonotik hastalıktır. Hastalık solunum damlacıkları yoluyla ve vücut sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla da bulaşabilir. Bu sebeple korunma yöntemlerine dikkat etmek önemlidir. Maymun çiçeği vakalarının en fazla görüldüğü gruplar ise endemik bölgelerde yaşayanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, enfekte hayvanlarla temas edenler, seyahat edenler ve hasta kişilerle temasta olanlardır.
Maymun çiçeği vakaları, Batı ve Orta Afrika’daki bazı kırsal alanlarda daha yaygındır. Bu bölgelerde insanlar enfekte hayvanlarla temas edebilirler. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, maymun çiçeği virüsüne karşı daha hassas olup hastalığı daha ağır geçirebilirler. Enfekte hayvanlarla doğrudan temas eden kişiler, avcılık yapanlar, hayvanların etini tüketenler veya hayvanların etini işleyenler ise risk altındadır. Ayrıca endemik bölgelere seyahat edenler de maymun çiçeği virüsü ile enfekte olma riski altındadır. Enfekte bireylerle yakın temas halinde olan kişiler, örneğin hasta bakıcılar veya aynı evde yaşayanlar da virüsü kapma riski taşırlar.
Maymun çiçeği hastalığı, klinik belirtiler ve laboratuvar testleri ile teşhis edilir. PCR testleri ise virüsün DNA’sını tespit etmek için kullanılır. Ne yazık ki, hastalığın spesifik bir antiviral tedavisi bulunmamaktadır. Ancak semptomatik tedavi ve destekleyici bakım uygulanarak hastalığın etkileri hafifletilmeye çalışılır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün acil durum ilanı, maymun çiçeği hastalığının ciddiyetini yineleyerek toplumda bilinç oluşturmayı amaçlamaktadır. Özellikle risk grubunda olan kişilerin hastalığın bulaşma ve yayılma yollarını göz önünde bulundurarak kendilerini korumaları önem taşımaktadır. Ayrıca, belirtiler ortaya çıktığında hemen sağlık kuruluşlarına başvurulması ve gerekli tedbirlerin alınması hastalığın yayılmasını engelleyebilir.