Dünyaca ünlü Fransız soprano Emma Shaplin, 9 Ekim tarihinde Antalya Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alacak. Kendine özgü vokal tekniği ile klasik müzik, pop ve gotik unsurları harmanlayan sanatçı, Türkiye’yi ve konser detaylarını konuştu. Shaplin, Türkiye’yi çok sevdiğini belirterek özellikle Antalya’nın coşkulu atmosferinden, İstanbul’un kozmopolit yapısından ve diğer Türk şehirlerinden etkilendiğini ifade etti. Kendi hayran kitlesini oluşturmayı başaran Shaplin, Türk hayranlarının kendisine gösterdiği sevgiden mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Shaplin daha önce İstanbul, Ankara, Bodrum ve Kapadokya gibi Türk şehirlerini ziyaret ettiğini ve özellikle Bursa‘nın kendisinde büyük etki yarattığını belirtti. Türkiye’nin çeşitli ve büyüleyici manzaralarına hayran kaldığını ve Göbeklitepe ile Nemrut Dağı gibi bölgeleri ziyaret etmek istediğini ifade etti. Sanatçı, Türk hayranlarıyla şarkı söylemenin ona evrene ve ilahi olana bağ kurduğunu ve bu bağlılığın zamanla dostluk ve yakınlığa dönüştüğünü belirtti.
Emma Shaplin, 8 yıl aradan sonra Antalya’da yapacağı konserde hayranlarının beklediği hit şarkıları seslendireceğini ve aynı zamanda Fransız repertuarından özel şarkıları ilk kez seslendireceğini söyledi. Sanatçı, bir konser yaklaşmadan önce resim yaparak stres attığını ancak şu sıralar yeni bir albüm için beste yapmaya odaklandığını ve resim yapmaya ara verdiğini ifade etti. Formunu korumak için iyi yemek yemeyi, iyi uyumayı ve bedeninin ve zihnin ihtiyaçlarını dinlemeyi önemsediğini belirtti.
Şarkılarında antik dönemlere referanslar bulunan Emma Shaplin, aşkın öncelikle şefkat, ilgi ve saygı olduğunu ve aşkın aynı zamanda duygusallık ve haz yaratan organik bir bağ olduğunu dile getirdi. Sanatçı, her dönemi yaşamak istediğini ancak şu anda bu dönemde olduğunu belirterek aşkın her şeyi kapsadığını ifade etti. Emma Shaplin, Türkiye’de gerçekleştireceği konserle hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatmayı hedefliyor.