4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi, 11 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor ve Arktik Okyanusu’nda 16 farklı proje üzerinde çalışmalar yapılarak dünyanın geleceğine dair önemli sorulara cevap aranıyor. Bu araştırma seferi, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nün koordinasyonunda yürütülüyor ve çeşitli kuruluşlardan katılımcılarla destekleniyor. Bunlar arasında TÜBİTAK, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı, İstanbul, Karadeniz ve Dokuz Eylül Üniversiteleri bulunmaktadır. Ayrıca, Bulgaristan ve Şili’den iki misafir araştırmacı da sefere katılmaktadır.
Sefer sırasında farklı disiplinlerden uzmanlar, çeşitli projeler üzerinde çalışmalar yürütmektedir. Bu projeler arasında Barents Denizi’nde ekosistemin sağlığı ve dinamikleri, deniz meteorolojisi verilerinin toplanması, termoklin ve haloklin incelemeleri, buzul erimelerinin akıntı sistemlerine etkisi gibi konular bulunmaktadır. Ayrıca, ilaç etken maddelerinin tayini, biyoçeşitlilik analizleri, antifouling bileşiklerin sucul ortamdaki tespiti gibi çalışmalar da yürütülmektedir. Her proje, Arktik bölgesindeki belirli bir sorunu ele almaktadır ve bu soruların cevaplanması araştırmacılar için önemli bir hedeftir.
Sefer lideri Prof. Dr. Ersan Başar, Barents Denizi’nde yapılacak olan plankton ve pigment kompozisyonu incelemesinin sonuçlarıyla ekosistemin değişikliklerini anlamayı hedeflemektedir. Lider Yardımcısı Kaptan Doğaç Baybars Işıler ise kutup bölgelerinde seyir ve can emniyetinin nasıl geliştirilebileceği konusunda çalışmaktadır. Diğer katılımcılar da kendi alanlarında benzer önemli sorulara cevap aramaktadır.
Bu araştırma seferi sadece bilimsel açıdan önemli değil, aynı zamanda eğitim ve kamuoyu bilincinin artırılması açısından da büyük bir fırsattır. Sefer ekibi, Türkiye’ye döndüklerinde elde ettikleri verileri analiz ederek sonuçları kamuoyu ve akademik çevrelerle paylaşmayı planlamaktadır. Bu tür bilimsel faaliyetler, uluslararası işbirliğini ve araştırmanın önemini vurgulayarak gelecek nesillere de ilham vermeyi amaçlamaktadır. Arktik bölgesinin önemi her geçen gün artarken, bu tür bilimsel çalışmaların devam etmesi ve desteklenmesi oldukça önemlidir.