Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2024 yılı içerisinde faiz oranlarını dört kez düşürdü. Bu durum, yatırımcılar arasında enflasyon endişelerinin önemli ölçüde azaldığı ve zayıf ekonomik büyümenin daha büyük bir tehdit haline geldiği algısını yarattı. Bu şartlar altında, yatırımcılar 2025 yılında ECB’nin daha fazla politika gevşetmesi olasılığını gündeme taşıyor.
ECB Başkanı Christine Lagarde, Vilnius’ta gerçekleştirdiği bir konuşmasında, “Elde edilen veriler mevcut stratejimizi desteklemeye devam ederse, izlenecek yön açığa çıkacaktır ve faiz oranlarını daha da düşürmeyi bekliyoruz” dedi. Lagarde’ın bu açıklamaları, ekonomik durgunluk ve azalan fiyat baskıları karşısında faiz oranlarını “yeterince kısıtlayıcı” düzeyde tutmanın artık gereksiz olduğu anlamına geliyor. Bu bağlamda, merkez bankasının hedefinin ekonomiyi ne kısıtlayan ne de canlandıran, sözde nötr bir seviyede tutmak olduğu ifade ediliyor.
Ancak, “nötr” kavramı belirsiz bir tanım taşıdığı için bu durum, farklı yorumlanmalara açık hale geliyor. Lagarde, geçmişte ECB’nin araştırmalarının bu nötr oranı %1.75 ile %2.5 arasında belirlediğini belirtirken, bu durum günlük hayatta %3’lük mevduat faiz oranında birkaç indirim yapılabileceğinin sinyallerini verdiklerini de dile getirdi.
Finansal yatırımcılar, ECB’nin önümüzdeki dört toplantısında faiz oranlarını daha da düşürmesine kesin gözüyle bakıyor. Yıl sonundan önce başka bir faiz indirimi olasılığının %50’den fazla olduğu düşünülüyor. Bu olasılık, ECB’nin temel faiz oranını bu nötr range’in altına çekebileceği yönünde yorumlanıyor. Faiz indirimlerinin hızla gerçekleşmesinin başlıca nedenlerinden biri, tüketici fiyatlarının en büyük kalemini oluşturan hizmet maliyetlerindeki baskının kontrol altına alınarak yüksek enflasyonun son etkilerinin ortadan kaldırılması olarak gösteriliyor.
Lagarde, “Hizmetler alanındaki enflasyon momentumu son dönemde oldukça düştü,” diyerek, “Bu veriler, önümüzdeki aylarda hizmet enflasyonunda ve böylece genel iç enflasyonda aşağı yönlü düzeltme için bir alan sunduğunu gösteriyor,” ifadelerinde bulundu. Daha önce önemli bir endişe kaynağı olan ücret artışlarının ise artık daha ılımlı bir seyir izlediği gözlemleniyor. ECB’nin kendi ücret takip aracı, gelecek yıl için %3’lük bir büyümeyi işaret ediyor ki bu seviye, sonunda ECB’nin hedefleriyle de uyumlu hale geliyor.
Bunun yanı sıra, Lagarde, jeopolitik risklerin ekonomik görünüm üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı ve yeni şokların zayıf büyümeyi daha da olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Lagarde, “Eğer en büyük ihracat pazarımız olan ABD korumacı bir tutum sergilerse, avro bölgesindeki büyümenin zarar görmesi muhtemeldir,” şeklinde uyarı yaptı. Bu tür belirsizlikler, ECB’nin faiz politikalarını etkilemeye devam edecek gibi gözüküyor.
