1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Ekonomide Krizin Ardındaki Siyasi Oyunlar

Ekonomide Krizin Ardındaki Siyasi Oyunlar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’deki siyasi krizler ve bunların ekonomiye olan etkileri gün geçtikçe derinleşirken, Uzun yıllar gazetecilik yapan ve ekonomist kimliğiyle tanınan Uğur Gürses, bu konuyla ilgili çarpıcı bir analiz kaleme aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025 tarihinde gözaltına alınmasıyla tetiklenen bu krizin derin yankıları sürerken, Gürses, “İki yıllık duvar bir haftada yıkıldı” başlıklı yazısında, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi. EkonomiAlla Turca blogunda yayınlanan bu yazıda, Gürses, Türkiye’nin içinden geçtiği kriz dönemini, “Tamamıyla ev yapımı bir kriz piyasalara bomba gibi düştü” ifadesiyle özetliyor. Bu bağlamda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki yıl önce başlattığı Orta Vadeli Programı (OVP) bir haftada yıkarak Türkiye’deki ekonomik istikrarı daha da sarsmış olduğunu ileri sürdü. Bu durum, Türkiye’deki siyasi otoritenin, yargıyı ekonomiyle ilişkili meselelerde nasıl bir araç olarak kullandığını gösteriyor.

Gürses’in analizinde dikkat çektiği bir diğer nokta ise Türkiye’deki ekonomik belirsizliklerin artmasıdır. Ekonomist, “19 Mart’tan bu yana yaşadığımız şu; Türkiye’de siyasi otorite, yargıyı araçsallaştırarak ekonomi vazosunu bir kez daha kırdı” diyerek yaşanan olayların ardında yatan derin ekonomik sorunları ve bunların olumsuz sonuçlarını vurguladı. Hükümetin daha önceki “kanamayı durdurma” çabalarının, aslında yastık oluşturma çabası olarak nitelendirdiği bu süreçte, yeni tür siyasi adımların geliştirilerek belirsizliklerin arttığını ifade etti. Gürses, artık ekonomide orta vade kavramının kalmadığını ve Şimşek’in de bu belirsizlik ortamında yapabileceği bir şeyin kalmadığını belirtti.

‘RİSK SİYASİ İRADENİN KENDİSİ’

Gürses, Türkiye’deki ekonomik krizin en büyük riskinin, ülkeyi yöneten siyasi irade olduğunu açık bir dille ifade etti. Artık ekonomi üzerinde oluşturulan belirsizliklerin ve risklerin, doğrudan iktidarın kendisinden kaynaklandığına dikkat çeken Gürses, bu durumun önümüzdeki dönemde ekonomiye yansıyacak etkilerinin de oldukça büyük olacağına işaret etti. Özellikle sosyal güvenlik sisteminin bile ‘ekonomik kıyamet’ moduna girebileceğini düşündüğünü vurgulayan Gürses, mevcut ekonomik iklimin seçim öncesi belirsizliğin artmasına neden olduğunu aktardı. Bu bağlamda, Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevine devam eden Mehmet Şimşek’in atmış olduğu adımlar ve bu adımların sonuçlarının kamuoyunda yarattığı kaygılara da değindi. Gürses, Şimşek yönetimi ile Nebati yönetimi arasında hiçbir fark kalmadığını dile getirirken, Türkiye’nin ekonomi politikasında ne denli karmaşık bir sürecin yaşandığını gösterdi.

‘Mehmet Şimşek efsanesini’ kendi elleriyle gömdü

Uğur Gürses, analizinde “Bu sadece politik bir kriz değil, bizatihi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 genel seçimleri sonrasında ‘tek kurtarıcı’ gibi sarıldığı ‘Mehmet Şimşek efsanesi’ ve bunu 2025 Mart’ında kendi elleriyle gömmesi” ifadelerini kullanarak dikkat çekici bir tespitte bulundu. Mehmet Şimşek’in geçmişteki iş deneyimleri ve uluslararası finans otoriteleri tarafından bir kurtarıcı gibi gösterilmesine rağmen, ekonomideki mevcut durumu değiştiremeyeceği sonucuna vardı. Ekonomik hedeflerin toplum üzerindeki etki gücünün kalmadığını belirten Gürses, piyasalarda kur kontrolü sağlansa bile bunun enflasyon üzerindeki

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Ekonomide Krizin Ardındaki Siyasi Oyunlar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin