Sayıştay Raporu: İBB’de Usulsüzlük ve Kayıp Araç Sayısı
Son dakika gelişmesi olarak, Sayıştay’ın yayımladığı rapor, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yönetiminde gerçekleşen bazı usulsüzlükleri gün yüzüne çıkardı. Raporda dikkat çeken en önemli konulardan biri, İBB bünyesinde kayıp olan araç sayısının bin 137 olarak tespit edilmesi oldu. Bu durum, İBB’nin mali yönetiminin sorgulanmasına yol açarken, belediyenin mal varlığı ile ilgili şüpheleri de artırdı.
Sayıştay, kamu kurumlarının mali raporlarını denetleme görevini üstlenen bağımsız bir denetim organı olarak önemli bir misyon üstlenir. 2023 yılına ait denetim raporunda, İBB’nin araç envanterinin düzgün yönetilmediğine dair çeşitli bulgulara yer verildi. Raporda, bu kadar yüksek sayıda aracın kayıp olması, kamu kaynaklarının israfı olarak değerlendirilirken, mali kayıpların da boyutları açığa çıkarıldı.
İBB’nin sahip olduğu araçların düzenli bir şekilde kaydedilmeyişi, tesis edilmesi gereken bir kontrol mekanizmasının eksik olduğunu gösteriyor. Sayıştay, yerel yönetimlerin her bir taşınmaz ve malzeme için kayıt tutmaları gerektiğini vurgularken, bu tür eksikliklerin hem mali disiplini hem de kamu güvenini zedeleyebileceğine dikkat çekti. İlgili raporda, kayıp araçların tespit edilmesine yönelik önerilere de yer verildi.
Ekrem İmamoğlu’nun yönetimi altında gerçekleşen bu olaylar, bundan önceki dönemde de sıkça eleştirilen bir konuydu. İBB’nin çeşitli dökümanlarında, araçların kullanımına dair kayıtların aksatıldığına dair bulgular mevcutken, bu kayıpların nedenine dair özel bir açıklama yapılmadı. Özellikle büyükşehir belediyeleri, bu tür usulsüzlük ve kayıpların ortaya çıkmaması için daha şeffaf bir yönetim anlayışı sergilemeleri gerektiği vurgulanıyor.
Bunun yanı sıra, kayıp araçların bulunması ve bu durumun neden olduğu mali kayıpların telafi edilmesi için ne tür adımlar atılacağı konusunda İmamoğlu’nun ne yanıt vereceği merak konusu. Yerel yönetimler, halkın güvenine ve kamu kaynaklarının etkin kullanımına büyük bir önem vermelidir. Sayıştay’ın raporu, bu tür durumların önlenmesi için gerekli denetim mekanizmalarının devreye girmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, Sayıştay raporunun İBB’de bulunması gereken araç sayısı ile ilgili ortaya çıkardığı usulsüzlükler, Ekrem İmamoğlu’nun liderliğini sorgulayan bir zemin hazırladı. Bu olay, sadece İBB’nin iç işleyişinin değil, aynı zamanda Türkiye’deki yerel yönetimlerdeki mali şeffaflığın önemini bir kez daha gündeme getirmiş oldu. İBB gibi kamu kurumlarının, vatandaşların güveni ve kamu kaynaklarının doğru yönetimi açısından daha dikkatli davranması, uzun vadede kent yönetimini etkileyen en önemli unsurlardandır.