BURSA (İGFA) – Atay, İmamoğlu’nun Kıbrıs’taki Girne Amerikan Üniversitesi’nde okuduğunu, oradan İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaparak diplomasını aldığını, ancak bu geçiş sürecinde usulsüzlük yapıldığını öne sürdü. Ayrıca Girne Amerikan Üniversitesi’nin o dönemde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmadığını iddia etti.
İBB’DEN HIZLI YANIT
Bu iddiaların ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı “İBB Teyit” hesabı, iddialara hızlı bir şekilde yanıt vererek Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasını kamuoyuyla paylaştı. İBB Teyit, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması olmadığı iddiası tamamen uydurmadır. Sayın İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur. Aşağıda fotokopisini paylaştığımız mezuniyet belgesi, İBB ve üniversite arşivinde yer almaktadır.” ifadelerine yer verdi.
İddiaların sadece lisans diplomasıyla sınırlı kalmadığı süreçte, İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun da sosyal medya üzerinden bir paylaşım yaparak İmamoğlu’nun yüksek lisans diplomasını paylaştı. Ongun, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diploması üzerinden polemik çıkartmaya çalışanlar için ayrıca YÜKSEK LİSANS belgesini de bilgi için sunarız.” dedi.
İDDİALARIN ARKASINDA NE VAR?
Gazeteci Erdem Atay’ın gündeme getirdiği diploma iddiaları, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden bu yana İmamoğlu’na karşı farklı dönemlerde yapılan çeşitli spekülasyonların bir devamı gibi görülüyor. Özellikle sosyal medyada yapılan yorumlar, bu tür iddiaların yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte artabileceğini işaret ediyor. Ancak İBB Teyit ve Murat Ongun’un sunduğu belgeler, iddiaların asılsız olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koymuş durumda.
“BU TÜR İDDİALARIN SÜRMESİ SİYASETİN NASIL KİŞİSELLEŞTİĞİNİ GÖSTERİYOR “
Birçok vatandaş, bu tartışmaların siyasetin gündemini meşgul etmesinden rahatsız. Konu hakkında görüş bildiren Selim Bey şunları söyledi:
“Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı süresince İstanbul’da birçok önemli işe imza attığını gördük. Şimdi bu diploma meselesiyle uğraşmak, bana sorarsanız boş bir tartışma. Özellikle belgesini paylaştıktan sonra hâlâ bu tür iddiaların sürmesi siyasetin nasıl kişiselleştiğini gösteriyor. İstanbul’un çözülmesi gereken gerçek sorunları varken bu tür uydurma meseleler üzerine odaklanılması büyük zaman kaybı.”
