Antalya’nın Manavgat ilçesinde doğasever ve dağcı olan Mehmet Kocaakça, Alanya’dan Dr. Adnan Sarı ve turizmci İzzet Köseoğlu ile birlikte Antalya’dan Cihan Yıldırım ve Bursa’dan Dr. Kazım Güler’den oluşan 5 kişilik bir grup olarak Pazar günü Rusya’ya gitmek üzere yola çıktılar. Grup, Rusya’daki 5 bin 642 metre yükseklikten oluşan Elbruz Dağı’na tırmanmayı hedefliyordu. Bu tırmanış, hem zorluğu hem de katılımcıların deneyimleri açısından oldukça dikkat çekici bir etkinlik olarak öne çıkıyordu.
Dağın zirvesine ulaşmayı başaran dağcılar, burada hipotermi geçirmeye başladı. Adnan Sarı ve İzzet Köseoğlu, durumu fark ettikten sonra yardım istediler. Ancak kendi çabalarıyla aşağı inmeye çalıştılar. İhbar üzerine gönderilen arama ekibi, 3 dağcıdan Antalyalı Cihan Yıldırım’a ulaşmayı başardı. Fakat, Mehmet Kocaakça’nın yaşamını kaybettiği yükseltiler, arama kurtarma çalışmalarını daha da zorlaştırdı. Ekip, ayrıca yapılan arama çalışmalarında Dr. Kazım Güler’in cansız bedenine de ulaştı.
Kocaakça’nın ölümü, Antalya’nın Manavgat ilçesinde derin bir üzüntüyle karşılandı. Kocaakça’nın ailesinin evinin önüne taziye çadırı kuruldu ve yakınları aileye başsağlığı diledi. Kocaakça’nın kuzeni Özgür Varol, yaşanan olayın ardından duyduğu acıyı şu sözlerle dile getirdi: “Genç yaşta kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Pazar günü Antalya’dan Rusya’ya geçtiler. Dağa tırmanış yaptılar. Kendisine ulaşamadık. Zirveye ulaştıklarında hipotermi geçirdiklerini ve iki arkadaşının yardım talebinde bulunduğunu öğrendik. Mehmet ile ekip lideri Cihan Yıldırım, dağın zirvesinde kalıyor. Diğer arkadaşların da sonradan hayatını kaybettiğini duyunca büyük bir acı yaşadık. Önce inen arkadaşlar yardım talep ettiler, kurtarma ekipleri de hastaneye götürdü. Aynı gün Mehmet ve Cihan’ı kurtarmaya yönelik girişimlerde bulundular. Ancak hava muhalefeti nedeniyle o gün dağa çıkamadılar. Cihan ile Mehmet bir geceyi dağın zorlu koşullarında geçirmek zorunda kaldı. Ertesi gün, kurtarma ekibi ulaştı ve Cihan Yıldırım’ı kurtarmayı başardılar, fakat Mehmet Kocaakça hayatını kaybetmişti. Bunları üzülerek öğrendik. Yastayız ve büyük bir acı içindeyiz.” şeklinde konuştu.
Özgür Varol, Kocaakça’nın ailesinin geçmişinde yaşanan bir ilginç detaya da vurgu yaparak, Kocaakça’nın baba tarafından dedesi İbrahim’in de askerlik yaptığı sırada Sarıkamış’ta donarak şehit olduğunu belirtti. Bu durum, ailenin ve özellikle Kocaakça’nın yaşadığı büyük kaybı daha da derinleştirmiştir. Ayrıca, Kocaakça ve ekibi, tırmanışları sırasında cep telefonlarıyla çekim yaparak bu anı ölümsüzleştirdiler. Görüntülerde ekipteki kişilerin ‘Güneş açtı, hadi devam’ gibi ifadeleri yer aldı ve bu dağcıların mücadeleci ruhunu gözler önüne serdi. Kurtarma ekiplerinin arama çalışmaları sırasında çekilen görüntüler de sosyal medyada paylaşıldı ve büyük ilgi gördü.
Bu talihsiz olay, sadece dağcılıkla ilgilenenler değil, tüm doğaseverler için büyük bir kayıp ve ders niteliğinde bir olay olarak kaydedildi. Dağcılık sporunun getirdiği risklerin yanı sıra, hazırlık eksikliklerinin ve hava koşullarının tehlikelerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ekipleri ve aileleri, yaşanan bu zor süreçte dayanışma içinde olacaklarını ifade ettiler ve sporun sadece fiziksel değil, mental ve duygusal olarak da bir bütünlük gerektirdiğine dikkat çektiler