
Son günlerde elektrik fiyatlarıyla ilgili tartışmalar alevlenmiş durumda. Hükümet, konut abonelerine uyguladığı yüzde 25’lik zam sonrasında, elektrik faturalarında ‘devlet desteği’ adı altında vatandaşlara bir miktar indirim uygulandığını göstermeye başladı. Ancak, bu durumun gerçekte vatandaşlara değil, elektrik dağıtım şirketlerine destek verildiğini ortaya koyan veriler mevcut. CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, TBMM’ye verilen bir araştırma önergesinin, AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini belirtti. Arslan, bu süreçte devletin, doğrudan tedarik şirketlerine sattığı elektriği ‘genel aydınlatma’ başlığı altında yüksek bir fiyattan tekrar alarak para transferi yapıldığını vurguladı. Bu sistemin, hükümetin uyguladığı politikalarla yandaş şirketlerin kasasına yılda 110 milyar TL’lik bir katkı sağladığını belirtti.
Arslan, dünyanın birçok yerinde enerji fiyatlarının gerilemesine karşın, Türkiye’de yapılan zamların bu dönemde %25’e ulaştığını ifade etti. Ayrıca, son üç yıl içerisinde enerji bedelinin %245 ucuzladığını fakat dağıtım bedelinin %545 oranında artırıldığını belirtti. Davranışları ile yandaş şirketlerin zenginleşmesine hizmet eden bu uygulamalara yönelik eleştiriler devam ediyor. DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık ise, elektrik dağıtım şirketlerinin kazançlarının devasa boyutlara ulaştığını, bu nedenle halkın cebinden zenginlere aktarım yapıldığını ifade etti.
Yüzde 545’lik Zam ve Yandaş Şirketler
Son yıllardaki gelişmelere dikkat çeken Arslan, “Milyonlarca insan diyecek ki bunu nasıl izah edeceksiniz? Dağıtım bedelini arttırıp, yandaş şirketleri zengin ediyorsunuz.” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise, devletin elektrik faturalarının yarısını karşıladığını ve bununla birlikte yeni bir zam planlarının olmadığını beyan etti. Ancak vatandaşlar için elektrik faturalarının bu denli yükselmesine karşı bir çözüm bulunamaması tartışmaları derinleştiriyor.
Elektrikte ‘Devlet Desteği’ Algısı
Özellikle bu ay gelen elektrik faturalarında dikkat çeken bir durum, vatandaşların ‘devlet desteği’ adı altında karşılaştığı faturaların gerçekte ne kadar yüksek olduğu gerçeğidir. Örneğin, bir aboneye Nisan 2025 dönemi için 200 lira olan faturası, fakültatif destekle 220 liraya indirilirken, başka bir aboneden 375 lira olan fatura, ‘devlet desteği’ ile 395 liraya düşürüldü. Ancak bu durum, vatandaşların üzerindeki yükün aslında hiçbir şekilde azalmasını sağlamıyor. SÖZCÜ gazetesinin ulaştığı elektrik dağıtım şirketleri, konuyla ilgili yorum yapmaktan sakınırken, çatı kuruluşlar ise faturalarda görülen devlet desteği tutarının siyasetten kaynaklanan talebin bir yansıması olduğunu öne sürdü.
Vatandaşlar, elektrik faturasının iki katına çıkmasının yanı sıra, aynı ay içerisinde benzer bedellerle karşılaştıklarında büyük bir şok yaşadı. Bu gelişmeler, hükümet politikalarıyla bağlantılı olarak, enerji arz güvenliğinin ne denli sağlandığına dair halkın içinde bulunduğu kuşkulara zemin hazırladı. Ekonomik sıkıntılar içinde boğuşan pek çok aile, bu şekilde artan ve toplumun büyük kesimini etkileyen yüksek enerji maliyetlerini nasıl karşılayacaklarını merak ediyor.