CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli amiral Yankı Bağcıoğlu, Kara Harp Okulu’nda yaşanan gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bağcıoğlu, Kara Harp Okulu Bölük Komutanı Binbaşı M.’nin, kılıçlı yemin sonrası istifa ettiği iddialarına karşı çıkarak, binbaşının özel nedenlerle çok önceden istifa kararı aldığını ve bu kararı Harbiyelilerle törenden birkaç gün önce paylaştığını belirtti. Özellikle binbaşının istifasının mezuniyet andı ile ilişkilendirilerek yanlış algı oluşturulmaya çalışıldığını vurgulayan Bağcıoğlu, bu duruma karşı açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kara Harp Okulu mezuniyetinde yaptığı konuşmada, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyerek kılıçlı yemin eden teğmenleri hedef alması üzerine olaylar gelişti. Bu durumun ardından teğmenler hakkında inceleme başlatıldı ve Kara Harp Okulu Bölük Komutanı Binbaşı M.’nin TSK’dan istifa ettiği iddiaları ortaya atıldı.
Bağcıoğlu, binbaşının istifasının yemin tartışmalarından önce gerçekleştiğini ifade ederek, Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara da yer verdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 29 Ocak 1999’da yönergeye eklenen Mezuniyet Andı uygulamasının 1994/1995 yıllarından itibaren yapıldığı bilgisine yer verildi. 29 Mart 2023 tarihinde ise yapılan değişiklikle törenlerde yapılacak Mezuniyet Andı’nın resmi programdan çıkarıldığı belirtildi.
Bağcıoğlu, konuyla ilgili olarak kamuoyuna bazı sorular sordu. Öncelikle, 1994/1995 yılından bu yana her yıl gerçekleştirilen Mezuniyet Andı’nın neden 2023 yılında resmi programdan çıkarıldığını sorguladı. Ayrıca, Mezuniyet Andı’nın yasaklandığına dair herhangi bir hüküm olup olmadığını ve bu konuda herhangi bir direktifin verilip verilmediğini araştırdı. Törenden sonra istifa eden Bölük Komutanı binbaşının istifasının neden Mezuniyet Andı ile ilişkilendirilerek yanlış algı oluşturulduğunu da sorguladı.
Sonuç olarak, Bağcıoğlu’nun yaptığı açıklamalar ve ortaya attığı sorular, Kara Harp Okulu olaylarının arka planını aydınlatmaya yönelik önemli bilgiler içermektedir. Bu gelişmelerin, özellikle TSK içindeki karmaşaya ve algı operasyonlarına dair daha geniş bir tartışmayı başlatması beklenmektedir.