İzmir, Türkiye’deki emekliler, maaş artışlarını ve ekonomik adaletsizliği protesto etmek amacıyla Konak SGK önünde bir araya geldi. DİSK Emekli-Sen üyesi olan emekliler, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerine tepki göstererek, “2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz” ifadesini kullandılar. Bu bağlamda, emekliler yalnızca ekonomik koşulları değil, aynı zamanda gelecekteki asgari ücret ve enflasyon oranları hakkında da ciddi endişelerini dile getiriyor.
Protestoları sırasında, protestocular TÜİK yazılı pankartı sabunla yıkayıp bir çamaşır ipine astılar ve bu eylemle tepkilerini sembolik bir biçimde gösterdiler. Bu gösterim, yalnızca protesto edilen verilerin geçerliliğiyle ilgili bir sorgulama değil, aynı zamanda emeklilerin yaşamakta olduğu zorlukların bir temsilidir.
Protesto sırasında gerçekleştirilen basın açıklamasında, DİSK Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sebahattin Yeşiltepe, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarını “şaibeli” olarak nitelendirerek, emeklilerin yaşam koşullarının her geçen gün daha kötüleştiğini ifade etti. Yeşiltepe, emeklilerin maaşlarının enflasyon karşısında nasıl eridiğini dile getirerek, asgari ücrete yapılan zammın emekçilerin gerçek yaşam koşullarını yansıtmadığını vurguladı. Bu bağlamda, “İşçi sınıfının temsil edilmediği bir toplantıda, karnı toklar ve sırtı peklerin baş başa verdiği asgari ücret, milyonları sefalete mahkûm etti” şeklinde bir açıklama yaptı. Burada, özelde emeklilerin ve genelde işçi sınıfının, ekonomik olarak nasıl zorluk çektiği anlatılmakta.
Yeşiltepe’nin açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta ise, memur ve memur emeklilerinin 2025 yılının ilk altı ayında alacakları yüzde 11,54 oranındaki zammın, ekmek fiyatlarına yapılan yüzde 25’lik zam oranının gerisinde kaldığı gerçeği oldu. Yeşiltepe, “Bu ülkede en düşük emekli maaşı yoksulluk sınırının beş kat aşağısında. Emekliler, 2024 yılı boyunca ekmeğe, cekete, doğalgaza ve hatta barınmaya muhtaç bırakıldı” şeklinde konuşarak, emeklilerin gündelik yaşantılarında karşılaştıkları zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.
Bunun yanı sıra, Yeşiltepe, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi gerektiğini savunarak, “Ekonomik krizin faturasını krizi yaratanlara ödeteceğiz. Emeğin, demokrasinin, eşitliğin ülkesini inşa edeceğiz. Direnecek ve alın terimizin karşılığını alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullanarak, ekonomik adalet arayışlarının süreceğini vurguladı. Bu açıklama, emeklilerin, ekonomik sistemde daha fazla yer edinme isteğini de ortaya koymakta.
Sonuç olarak, İzmir’deki emeklilerin organize ettiği bu protesto, ekonomik koşullardan memnun olmayan bir topluluğun sesini duyurmasının bir yoluydu. Emeklilerin, sadece maaşlarına değil, aynı zamanda yaşam standartlarına ve haklarına sahip çıkma mücadelesi, Türkiye’nin genelinde benzer grupların sesini yükseltmesine de ilham olmuştur. DİSK Emekli-Sen’in önderliğindeki bu protesto, ekonomik durumu eleştiren ve adalet talep eden bir eylemler zincirinin parçasıdır. Emeklilerin, kendilerine sunulan yaşam standartlarının iyileştirilmesi adına verdikleri mücadele, ilerleyen dönemlerde de devam edeceği anlaşı