İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Personel Yönetim (İSPER) A.Ş. bünyesinde taşeron işçi olarak görev yapan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) ile İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İGDAŞ) işçileri, 9 Ocak 2023 tarihinden bu yana toplu iş sözleşmesi masasında “eşit işe eşit ücret” talebiyle mücadele etmektedir. Bu süreçte, işçilerin örgütlü olduğu Enerji ve Piyasa Çalışanları Sendikası (Enerji-Sen), İBB ve işveren sendikası SODEMSEN ile görüşmelere katılmıştır. Ancak, Enerji-Sen, enerji işçilerine dayatılan sefalet ücretinin devam ettiğini belirtmiştir.
Toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin sonuçsuz kalması üzerine, işçiler 2023 Mart ayında iş yavaşlatma eylemine başlamışlardır. İşçilerin, Silahtarağa’da bulunan İSPER Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri son eylem, bu mücadelenin bir parçasıdır. Önceden İstanbul genelinde düzenlenen eylemlerden sonra, 27 Kasım 2023 tarihinde Saraçhane’de İBB önünde de bir eylem planlandığı bilgisi ortaya çıkmıştır.
Bu eylemlerin ardından, enerji işçilerinin 2 Nisan 2023’te başladıkları iş yavaşlatma eylemi, İSKİ ve İGDAŞ’ın sayaç okuma işlemlerinin tam olarak gerçekleştirilememesine neden olmuştur. Akabinde, İSKİ vatandaşlara “kıyas fatura” adı altında su faturaları göndermeye başlamıştır. Yapılan açıklamalara göre, İstanbul genelindeki su sayaçlarının sadece %31,12’sinin okunabildiği belirtilmiştir. Bu durum, İstanbul’daki birçok vatandaşın şikayetlerine yol açmış ve enerji işçilerinin taleplerinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
İstanbul’daki enerji sektörü işçileri, adaletli bir ücret politikası ve insanca çalışabilme koşulları için mücadele etmeyi sürdürmektedir. Bu süreçte hem sendikal birlikteliğin güçlenmesi hem de işçilerin haykırdığı taleplerin toplumsal bir bilinç oluşturması hedeflenmektedir. İşçilerin yürüttüğü bu direnişin, yalnızca kendi haklarını aramalarıyla sınırlı kalmayıp, benzer durumda olan diğer emekçileri de kapsaması beklenmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul’da çalışan enerji işçileri, eşit işe eşit ücret talebiyle direnişlerini sürdürmektedir. İşverenin bu taleplere kayıtsız kalması, işçilerin cesaret ve kararlılığını artırmakta; bu da ilerleyen günlerde daha geniş katılımlı eylemlere ve taleplerin görünür kılınmasına zemin hazırlamaktadır. İşçilerin ve sendikaların birlikteliklerini koruyarak, daha fazla dayanışma göstererek direnmeye devam etmeleri, sadece kendi hakları için değil, aynı zamanda tüm emekçiler için de büyük bir anlam taşımaktadır.