Valilikten yapılan yazılı açıklamada, çeşitli basın organları ve sosyal medya platformlarında yer alan “Engelliyim, gidecek yerim yok” diyen adam ölü bulundu haberi hatırlatıldı. Bu haberlerin ardından Adnan Kale adındaki bireyin durumu hakkında bazı önemli bilgilerin paylaşılması gerektiği vurgulandı.
Haberlere konu olan 58 yaşındaki Adnan Kale’nin bedensel engelli olduğu ve kısmi engelli sağlık raporu bulunduğu belirtilmiştir. Valilik açıklamasında, Adnan Kale’nin sosyal ve ekonomik yoksunluk içerisinde yaşadığı ve kısmi olarak bakıma muhtaç olduğu ifade edilmiştir. Bu durumu nedeniyle Adnan Kale, 2018 yılından itibaren çeşitli defalar huzurevine yerleştirilmiştir. Valilik onayıyla İzmir’de özel bir bakım merkezinde de kalmış, ancak daha önceki yerleştirmeleri gibi bu sefer de kendi isteğiyle özel bakım merkezinden ayrılmıştır.
Adnan Kale ile ilgili olarak Buca Güven Mahallesi’nde sokakta yaşamaya başladığına dair ihbarların alınmasının ardından, durumu yeniden takip edilmiştir. Bu süreçte sosyal inceleme raporları düzenlendiği ifade edilmiştir. Adnan Kale, huzurevinde kalmayı reddetmiş ve görevli ekiplere, Güven Mahallesi Muhtarı ve kolluk kuvvetlerine huzurevine gitmek istemediğini birden fazla kez iletmiştir. Bu durumda, Kale’nin kendi isteği doğrultusunda yaşamı üzerinde etkin bir rolü olduğu ve çeşitli destek hizmetlerini kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Açıklamanın devamında, sabah saatlerinde görevli personelin huzurevine yerleştirilmek üzere Adnan Kale’nin bulunduğu mahalleye gittiği, ancak burada vefat bilgisinin alındığı bilgisi verilmiştir. Bu durum, Kale’nin yaşamı ve sosyal destek almaması noktasında yaşadığı sıkıntıların trajik bir sonucunu ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, Adnan Kale’nin durumu, devletin sosyal hizmet politikaları ve engelli bireylerin yaşam kalitesinin artırılması noktasında önemli bir tartışma yaratmaktadır. Engelli bireylerin taleplerinin dikkate alınmalı ve toplumda başta aileler olmak üzere tüm kesimlerin bu bireylerin sosyal entegrasyonunu destekleyici bir anlayış geliştirmesi gerekmektedir. Bu tür olayların yaşanmaması için, engelli bireylere yönelik daha geniş kapsamlı destek programlarının hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.