Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Milli İrade iftarında önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamalarında Ramazan ayında Gazze’ye yapılan yardımlardan bahsetti ve yerel durumlardaki adalet arayışını, Türkiye’nin tarihi ve kültürel derinliklerini vurguladı.

Erdoğan, konuşmasının başında, “Ramazan’da Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık” diyerek, Türkiye’nin bu dönemde mazlumların yanında yer aldığını ifade etti. Özellikle Gazze halkının acılarına duyduğu şefkati dile getiren Erdoğan, Filistin davasının yılmaz bir savunucusu olmaya devam edeceklerini söyledi. “İnşallah zulüm bitene kadar bağımsız bir Filistin devleti kurulana dek Filistinlilerin yanlarında olacağız” diyerek, bu konudaki kararlılıklarını vurguladı.

Erdoğan, “Bugün bir kez daha doğdukları, büyüdükleri toprakları savunurken şehit düşen Gazze’li kardeşlerimize rahmet diliyorum” diyerek, sivil toplum kuruluşlarının yardım kampanyalarına teşekkür etti. “Ramazan’dan sonra da Filistinli kardeşlerimizin acısını paylaşacaklarına yürekten inanıyorum” dedi. Türkiye’nin bu konudaki duruşunu destekleyen tüm kesimlere de şükranlarını sundu.

Erdoğan, Türkiye’nin İslam aleminde ve dünya genelinde neye tekabül ettiğini anlamayan bazı çevrelere eleştirilerde bulundu. Bu çevrelerin tarihlerini bilmediklerini belirten Erdoğan, Suriye devrimi sırasında Türk milletinin duyduğu sevinci ve bunun uluslararası alandaki etkilerini anlamadıklarını savundu. “Türkiye’nin sıradan bir ülke değil, bir medeniyetin merkezi olduğunu bilmeleri gerekiyor” dedi.

Konuşmasında gençlere de değinen Erdoğan, “Cahil diyerek, kitap okumuyor diyerek aşağılanan gençlerin aslında bilgi birikimleri ve cesaretleriyle kendilerinden çok ileri olduğunu fark edecekler” diyerek gençlerin önemine vurgu yaptı.

Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP’yi eleştirerek, partinin yolsuzluk ve terör ile anıldığına dikkat çekti. CHP Genel Başkanı hakkında yapılan suçlamaları da hatırlatarak, “Bu zat, ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor” dedi.

İBB’ye Yönelik Soruşturma ve İmamoğlu’nun Tutuklanması

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen “terör” ve “yolsuzluk” soruşturması sonucunda Ekrem İmamoğlu 19 Mart’ta gözaltına alınmış, ardından 23 Mart’ta “yolsuzluk” sebeplerinden tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne yerleştirilmiştir. İmamoğlu, “ihaleye fesat, kişisel verileri kaydetme, rüşvet ve örgüt kurma” suçlamaları ile karşı karşıya kalmıştır. İçişleri Bakanlığı kararı ile İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmıştır.

İmamoğlu’nun durumu, CHP ve muhalefette önemli tartışmalara yol açtı. Üç sandık zaferinin ardından cezaevine girmesi, siyasi hayatı açısından kritik bir dönemeç olarak yorumlandı. “Benim mal varlığım bir yüzükle yola çıkılan uydurma siyasi yaşam hikâyelerine benzemez” diyen İmamoğlu, savcılığın suçlamalarına karşı da sert bir tutum sergilemiştir.

Savcılık, İmamoğlu’nun başkanlık dönemindeki uygulamalarını terör suçlamasıyla değerlendirmekte ve tutuklanma talebinin gerekçesi olarak “örgüt liderliği” iddialarını öne sürmektedir. Yüksek Se