Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Ankara’ya yapacağı ziyaret öncesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olarak nelerin planlandığını anlattı. İki lider arasında geçtiğimiz günlerde Atina’da gerçekleşen görüşmenin ardından, yeni bir ‘yol haritası’nın belirleneceği ve ilişkilerin seviyesinin tarihte görülmemiş bir düzeye çıkarılacağı ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilişkilerin pekiştirilmesi ve sorunların çözümü için Türkiye’nin samimi ve etkin adımlar attığını belirtiyor. İki ülkenin aynı coğrafyayı ve tarihsel bağları paylaştığını vurgulayan Erdoğan, sorunların çözümü için uzlaşma ve cesaret gerektiğini ifade ediyor. Sorunların ertelenmemesi ve çözüm iradesinin ortaya konması gerektiğini dile getiriyor.
Atina’da gerçekleşen görüşmede Sayın Miçotakis ile olumlu bir uyum iklimi yakaladıklarını belirten Erdoğan, Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerinden birini sunacaklarını ifade ediyor. İkili ilişkilerin somut meyveler verdiğini belirten Erdoğan, yapılan anlaşmaların yanı sıra yeni adımlar atılmasının da önünde engel olmadığını söylüyor.
Gazze’deki gelişmeler ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara da değinen Erdoğan, İsrail’in Gazze halkına yönelik saldırılarını eleştiriyor ve Netanyahu hükümetini soykırım yöntemleriyle Hitler’e benzetiyor. Filistin direnişinin haklılığını savunan Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiğini ve Filistinlilerin haklarını çiğnediğini söylüyor. İki devlet temelinde çözümün kalıcı barışı sağlayacak bir yol olduğunu belirten Erdoğan, Hamas’ın sadece Filistin halkının haklarını savunduğunu ve siyasi bir çözüm istediğini vurguluyor.
Son olarak, Ege kıta sahanlığı konusunda iki ülkenin pozisyonlarına da değinen Erdoğan, uluslararası hukuka uygun, barışçıl yöntemlerle sorunların çözülmesi gerektiğini belirtiyor. İki ülke arasındaki kronikleşen anlaşmazlıkların çözümü için uluslararası kurumların arabuluculuk yapabileceğini ifade ediyor ve sorunların paket halinde ele alınması gerektiğini söylüyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı bir temelde ilerlemesi için diyalogun önemine vurgu yapıyor ve çözüm odaklı adımların atılması gerektiğini savunuyor.