“`html
Erdoğan’ın Açıklamalarından Satır Başları
Başarıyla dolu çalışmalar için her birinize şahsım, partim adına şükranlarımı sunuyorum. AK Parti’nin kuruluşundan bu yana, çatısı altında gönül ve kader birliği yaptığımız tüm kardeşlerime selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Bu birlikteliğin önemini vurgulamak istiyorum; çünkü hep birlikte yürüttüğümüz bu çalışmalar, ülkemizin ilerlemesine ve kalkınmasına büyük katkı sağlamaktadır.
İsrail soykırım politikasına devam ediyor. Son dönemdeki yeni saldırılarda 500’den fazla Filistinli şehit oldu. Gazze’de sivillerin üstüne yağdırılan bombalar, nice yavruyu yetim ve öksüz bıraktı. Bu durum, dünya genelinde derin bir üzüntü ve lanetle karşılanmaktadır. Masum insanların hedef alındığı bu tür zalim saldırılar karşısında duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyuyoruz.
Soykırıma engel olmayanlar, hem tarih hem de insanlık önünde er ya da geç hesap verecekler. Bu tür insanlık suçları, asla unutulmayacak ve cezalandırılacaktır. Uluslararası toplumun bu duruma duyarsız kalması, katliamların devam etmesine olanak sağlamakta ve insanlığın vicdanını yaralamaktadır. Bu noktada, herkesin üzerine düşeni yapması ve insanlığa karşı işlenen bu suçların durdurulması için elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.
İBB Soruşturması
Hata ile savunulamaz. Ülkemiz muhalefeti de herkesi kör sandığı için yaptığı hataları daha büyük hatalarla savunmayı siyaset zannediyorlar. Böyle yaparak kimsenin yüzüne bakamayacaklarının farkında değiller. Muhalefet tarafı, gerek diploma meselesinde gerekse yolsuzluk meselesinde yargıya cevap veremiyor. Bu durum, Türkiye’nin siyasi ikliminde ciddiyet eksikliği olduğunun bir göstergesidir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili başlatılan soruşturmanın temelinde, kamu kaynaklarının israfı ve yolsuzluk iddiaları yer alıyor. Yargı süreci devam ederken, muhalefetin bu süreçten nasıl bir sonuç çıkaracağını görmek önemli. Ancak, hatalarını örtbas etmeye çalışarak yapılan bu savunmalar, onların siyasi boşluğunu daha da belirgin hale getirmektedir.
Siyasi rekabetin temelinin, etik ve ahlaki değerler üzerine inşa edilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, muhalefet kanadının daha fazla sorumluluk alması gerekmektedir. Kendileri hakkında ortaya atılan iddialara net cevaplar vermek yerine, sürekli olarak iktidar partisini hedef alarak siyasi eleştirilerini sürdürmelerinin, uzun vadede kendilerine zarar vereceğini unutmamalılar.
Bugün Türkiye’nin geleceğine yön verecek olan unsurlardan biri, siyasetin nasıl yürütüldüğüdür. Ülkemizin durumu ve uluslararası alandaki saygınlığı açısından, şeffaflık ve hesap verebilirlik son derece önemlidir. Bu bağlamda, İBB ve diğer yerel idarelerin bu tür sorunlarla yüzleşmesi, Türkiye’nin demokrasi temelinin güçlenmesine katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, yaşanan bu gelişmeler, sadece siyasi bir tartışma konusu değil, aynı zamanda toplumumuzun geleceği açısından da kritik bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin her bireyinin, bu durumu eleştirirken sağduyulu ve yapıcı bir tutum sergilemesi gerekmektedir. Yarının Türkiye’sini inşa etme sorumluluğu, sadece iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de omuzlarındadır.
KAYNAK: HABER7