Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son zamanlarda Suriye ile ilişkilerde yeni bir dönemin başladığına dair mesajlar vermeye başladı. Bu mesajların arkasında bölgesel dinamiklerin etkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle Rusya’nın Suriye’ye verdiği destek ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan vurgusu, Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerini normalleştirmeye yönelik bir adım olarak görülebilir. Ayrıca, ABD patronajlı PYD/YPG yapılanmasının devletleşme stratejilerine karşı Esad ile diyalog kurma çabaları da Türkiye’nin Suriye politikasında yeni bir adım atma niyetini göstermektedir.
Erdoğan, Suriye’nin yeniden ayağa kalkması ve istikrarın sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu süreçte Türkiye’nin de önemli bir rol üstlenmesi beklenmektedir. Özellikle Esad ve Suriye ordusunun kararlı siyaseti, Rusya ve İran’ın desteği ve bölgedeki diğer güçlerin etkisi bu süreci şekillendirecektir. Türkiye’nin bölgedeki gelişmeleri dikkatlice takip etmesi ve kendisini bu süreçte konumlandırması önem taşımaktadır.
Suriye’deki terör örgütlerinin varlığı ve bölgedeki istikrarsızlık Türkiye için de ciddi bir sorun teşkil etmektedir. ABD’nin bölgedeki politikaları, Rusya’nın etkinliği ve diğer uluslararası aktörlerin rolü bu süreci belirleyecektir. Türkiye’nin bölgedeki stratejilerini doğru şekilde belirlemesi ve bu konuda diğer ülkelerle iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.
Suriye’de sağlanacak bir barış ortamının, milyonlarca sığınmacının ülkelerine geri dönmesini sağlayacağı önemli bir gerçektir. Ancak Türkiye’de bulunan sığınmacıların geri dönüşü konusunda net bir stratejinin oluşturulması ve bu sürecin sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Tarihsel ve istatistiksel veriler de bu konuda önemli ipuçları sunmaktadır.
Türk asıllı, reformist Pezeşkiyan’ın İran’ın yeni Cumhurbaşkanı olması, bölgedeki dengeleri değiştirebilir. İran’ın dünya ile yeniden entegre olması ve Türkiye-İran ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması beklenmektedir. Pezeşkiyan’ın liberal yaklaşımı ve Batı ile ilişkilerin gelişmesi, İran’ın ekonomik olarak da canlanmasına katkı sağlayabilir. Hamaney’in liderliğindeki İran’ın bu süreci nasıl şekillendireceği ise önümüzdeki dönemde netlik kazanacaktır.