Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri ile gerçekleştirdiği bir buluşma programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 50 yılı aşan siyasi iktidarlık süreçlerinde seçim kazanmanın önemli olduğunu, ancak esas olanın milletin duasını alma olduğunu ifade etti. Özellikle bütün Türkiye’ye hizmet etme gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Siyaset felsefemizde ayrımcılık asla yoktur” diyerek, etnik kökeni veya siyasi tercihi ne olursa olsun tüm Türkiye halkının birer kardeş olduğunu belirtti. Acıların ve sevinçlerin ortak olduğunu ifade ederek milletin daha güçlü bir geleceğe sahip olması için kısmi bir birliktelik vurgusu yaptı.
Erdoğan, Türkiye’nin yakın geçmişinde büyük acılar yaşandığını ve milli iradenin yok sayıldığını dile getirerek, 40 yıllık terörle mücadele sırasında yaşanan kayıplara dikkat çekti. Özellikle Kürt ve Alevi vatandaşların, kimliklerini özgürce ifade edemediklerini, başörtülü kızların eğitim haklarının kısıtlandığını hatırlattı. O dönemde toplumun büyük kesimlerinin yasaklarla ve yoksullukla boğuştuğuna dikkat çeken Erdoğan, bu zorlukların geride kalmış olduğunu ve Türkiye’nin yeniden ayağa kalktığını duyurdu.
“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR ANAYASA’YA İHTİYACI VAR”
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunun altını çizerken, muhalefete yönelik eleştirilerde bulundu. “Muhalefetin anayasa dahil önemli bir alanda önerilerinin varlığına inanıyor muyuz? İşi yokuşa sürerek bu ülkeye hizmet edilebilir mi?” diye sordu ve muhalefetin samimi çağrılara yanıt vermediğini belirtti. Yeni anayasanın Türkiye için bir lüks değil, gecikmiş bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Erdoğan, bu adımın Türkiye’nin “Yeni Yüzyılı” hedefine ulaşmasında hızlandırıcı etki yapacağını vurguladı. Meclisteki çoğu partiyle ilk dört maddede anlaşma sağlandığını da ekledi.
Erdoğan, Ak Parti ve Cumhur İttifakı’nın yeni anayasa iradesinin güçlü olduğunun altını çizerken, Muğla’nın yerel yönetimleri konusunda da eleştirilerde bulundu. Muğla’nın büyük bir potansiyele sahip olduğunu, gıda ürünlerinin dünyanın dört bir yanına gönderildiğini ve turizmde önemli bir destinasyon olduğunu belirtti. Ancak, yerel yönetimlerin bu potansiyeli değerlendirip, gereken hizmetleri sağlamadığını söyledi. Muğla’nın özellikle altyapı problemleri, içme suyu sorunları ve yerel yöneticilerin duyarsızlığı konularında eleştirilerde bulundu.
“MİLLETİN DERTLERİNİ ÇÖZMEK GİBİ BİR DERTLERİ YOK”
Erdoğan, Muğla’nın yerel yönetimlerinin sorun çözme konusundaki yetersizliklerine dikkat çekerek, muhalefetin siyasi meselelerdeki tutumlarının, yönettikleri şehirlerdeki problemleri de etkilediğini belirtti. Muğla ve Bodrum gibi yerlerin turizmde ön plana çıktığını, fakat yerel yönetimlerin buraya gereken hizmeti sunmadığını dile getirdi. Muğla’da su sıkıntıları olduğunun altını çizen Erdoğan, büyükşehir statüsündeki Muğla’nın bu sorunu çözme konusunda yetersiz kaldığını ifade etti.
Erdoğan, İstanbul’da yaşadığı su sorununu çözmüş biri olarak, mevcut muhalefet belediyelerinin benzer sorunlarla yüzleşip yüzleşmediğini sorguladı. Su sorununun çözümünün büyük şehir belediyeleri için bir görev olduğunu belirtti ve yerel yönetimlerin problemleri çözmek yerine mazeret üretmeye odaklandıklarını söyledi. Sonuç olarak, Muğla’nın ve diğer şehirlerin sorunlarına gerçekçi ve etkin çözümler üretilmediği sürece, halkın sıkıntılarının devam edeceğine dikkat çekti.