Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine dair bilgiler paylaştı. Bu görüşmenin içeriğinin oldukça geniş bir yelpazeye yayılması dikkat çekici. İki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra, Suriye ve Filistin’deki güncel durum ile bölgesel ve küresel meseleler üzerinde de duruldu.
Görüşme sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Suriye’de farklı etnik ve dini grupların bir arada barış içerisinde yaşamasının ve bu bağlamda ülkede birliğin sağlanmasının önemini vurguladı. Bu açıklama, Türkiye’nin Suriye politikalarının ana hatlarına ışık tutarken, Cumhurbaşkanı’nın ülkesinin bu konudaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Ayrıca, Erdoğan, Suriye’de faaliyet gösteren PKK/YPG terör örgütünün bölgedeki Kürtlerin temsilcisi ve muhatap olarak görülmesine kesinlikle karşı çıktığını belirtti. Bu durum, Türkiye’nin terörizmle mücadelesinin ve bölgedeki barış güvencelerinin öneminin altını çizdi. Erdoğan, Suriye’nin mevcut karmaşık durumunun, DEAŞ gibi terör örgütleri tarafından istismar edilmemesi gerektiğini ifade etti. Bu noktada, Suriye’nin güvenliği için uluslararası işbirliğinin gerekliliği gündeme geldi.
Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki muhatabı ile bu konuları ele alması, aynı zamanda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin daha da güçlenmesine yardımcı olabilir. Söz konusu görüşmede, Suriye’nin yeniden inşa süreci ve bu süreçte Türkiye’nin oynayacağı rol de değerlendirilmiş olabilir. Bu bağlamda, Türkiye’nin Suriye’de istikrar sağlamak amacıyla atabileceği adımlar üzerinde durulması önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
Filistin meselesi de görüşmenin gündem maddeleri arasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’de devam eden çatışma ve katliamların sona ermesi için Türkiye’nin uluslararası alanda aktif bir şekilde çaba göstermeye devam edeceğini belirtti. Bu ifadeler, Türkiye’nin Filistin’e yönelik destek politikalarındaki devamlılığı temsil ediyor. Erdoğan, bu konuda uluslararası topluluğun da üzerine düşeni yapması gerektiğine dikkat çekti.
Sonuç olarak, Erdoğan’ın bu telefon görüşmesi, Türkiye’nin bölgesel politikalarını pekiştiren, ikili ilişkileri güçlendiren ve uluslararası meselelerde aktif bir aktör olma çabasını gösteren önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Bu tür diplomatik temaslar, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkiler açısından değil, aynı zamanda bölgedeki istikrar ve barış adına da büyük bir önem taşımaktadır.
