Türkiye, terörizme karşı yaptığı mücadelede önemli adımlar atarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sürecin “kırmızı çizgilerini” belirlemekte ve bu doğrultuda gerekli talimatları ilgili birimlere ve partisine iletmektedir. Erdoğan, süreçte bir pazarlık yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, bu konuda kesin talimatlarını vermiştir. Özellikle, DEVA Partisi ve terör örgütü için bu durumun tarihi bir fırsat olduğunu belirtirken, gerekli mesajları da iletmektedir.
Bu süreç, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrıyla başlamış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gelişmeleri dikkatle takip etmektedir. Erdoğan, devletin ilgili birimleri ve partisinin yöneticilerine, “Kesinlikle pazarlık olmayacak. Bu konuyla alakalı çağrıştıracak hiçbir olay yaşanmayacak” şeklinde net talimatlar vermiştir. Bu sebepten dolayı, Erdoğan, müzakerelere doğrudan müdahil olmayı tercih etmemektedir.
Erdoğan’ın belirlediği bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti devleti hem terör örgütü hem de DEVA Partisi açısından mevcut durumu tarihi bir fırsat olarak değerlendirmektedir. Bu nedenle DEVA Partisi üyelerine, “Bu, son fırsat. Bu fırsatı kaçırmayın. Tarihi bir sorumluluk üstlendiniz. Süreci sonuna kadar götürmeniz lazım” şeklinde uyarılar yapılmaktadır.
Devletin ilgili birimlerinin, DEVA Partisi heyetine İmralı görüşmelerini sürdürme konusunda “hassasiyetle” hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, parti mensuplarının da kamuoyunda tepki çekecek açıklamalardan uzak durması yönünde tavsiyelerde bulunduğu ifade edilmektedir. Özellikle, bu süreçte yapılacak açıklamalar ve görüşmelerin hassasiyeti büyük önem taşımaktadır.
İmralı’da bulunan terörist başı Abdullah Öcalan ile DEVA Partisi heyeti arasında gerçekleşecek olan ikinci veya üçüncü görüşmelerde, Türkiye’nin Avrupa, Irak ve Suriye’ye “terör örgütünü lağvettiğine” dair bir çağrıda bulunması ve bu bağlamda “sivil siyaset” önerisinde bulunması beklenmektedir. Bu mesajın metinleri üzerinde de çok titiz bir çalışma yürütülmesi öngörülmektedir ve bu durum, sürecin seyrini etkileyebilecek önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir.
DEVA Partisi’nin İmralı ziyaretinde tutanak tutulması da oldukça dikkat çeken bir husustur. İmralı’da şu ana kadar anayasa değişikliği gibi bir talebin olduğu bildirilmemektedir. Ancak, silahların bırakılması ve terörün son bulması durumunda, terörist başının durumu, infaz sistemi gibi konuların gündeme gelebileceği ve bazı değişikliklerin yapılabileceği belirtilmektedir. Özellikle, hasta ve yaşlı mahkumlar için yapılacak düzenlemeler ve umut hakkı gibi konularda adımlar atılabileceği öngörülmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’deki bu süreç, hem siyasi hem de sosyal açıdan büyük bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği çerçevede, devlet ve ilgili birimler, terörizmin sona ermesi amacıyla tüm adımları atmakta ve bu bağlamda gerekli önlemleri almaktadır. DEVA Partisi’nin bu dönemde üstlenmiş olduğu rol, Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir önem taşımaktadır.
