Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) milletvekilleri ile düzenlenen iftar programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasına, milli iradenin temsilcisi olarak görev yapan ve milletin emanetini yere düşürmeyen tüm milletvekillerine selam göndererek başladı. Kullanılan ifadeler, meclisteki birlik ve beraberliğin önemini vurgularken, geçmişte görev yapmış, ebediyete intikal etmiş milletvekillerine de rahmet diledi.
Erdoğan, Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret ve sonunun ise cehennem azabından kurtuluş olarak tanımlandığını belirterek, bu mübarek ayın, tüm Müslümanlara ve insanlığa hayırlar getirmesi için dua etti. 2003 Mart ile 2014 Ağustos tarihleri arasında 11,5 yıl milletvekilliği yaptığı TBMM’de olmaktan duyduğu onuru da dile getirdi. Ayrıca, iftar programını düzenleyen TBMM Başkanına teşekkür etti ve iftarın, ülke genelindeki birlik, beraberlik ve kardeşliğin sembollerinden biri olduğunu söyledi.
Konuşmasının devamında Erdoğan, siyasetin özünün ülkeye ve millete hizmet yarışı olduğunu, bu hizmetin uzun ve meşakkatli bir yol olduğunu vurguladı. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin herkesin milletin iradesini temsil eden birer hizmetkar olduğunu belirtti. Herkesin bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, eksiklik veya hatanın bedelinin bu dünyada ve ahirette verileceğini hatırlattı.
Erdoğan, demokrasilerde iktidarın olduğu kadar muhalefetin de vazgeçilmez olduğunu savundu ve muhalefetin yapıcı eleştirilerinin önemli olduğunu, bu eleştirilerin yasama faaliyetlerine olumlu katkılar sağladığını dile getirdi. Tüm siyasi hayatları boyunca muhalefet eden milletvekillerinin önerilerine kulak verdiğini belirtirken, bu anlayışla hareket etmeye devam ettiklerinin altını çizdi. Ülkenin çeşitli sorunlarına dair çözüm önerilerini değerlendirerek, halkın beklentilerine karşılık vermeye çalıştıklarını ifade etti.
Erdoğan, siyasi tartışmaların gergin seyrettiği günümüzde, ortak bir zeminde buluşma hassasiyetinin önemini vurguladı. Özellikle dış politika, güvenlik, ekonomi ve siyasetin demokratik alanının genişletilmesi gibi konularda daha fazla uzlaşma ve iş birliği yapılmasını istedi. Bu noktada, siyasi partiler arasında bir dayanışma ve ortak hedeflere yönelme çağrısında bulundu.
Terörsüz Türkiye hedefine yönelik yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Erdoğan, Meclisteki siyasi partilerin katkıları ile önemli mesafeler katettiklerini belirtti. Özellikle 27 Şubat tarihli Terörsüz Türkiye girişiminde kritik bir eşik aşıldığını ifade etti. Terörle mücadelede sert eleştirilere karşı kararlı bir duruş sergilediklerini ve çabalarının amacının kalıcı bir çözüme ulaşmak olduğunu vurguladı. Türkiye’nin 40 yıldır terörle mücadele ettiğini, bu sürede pek çok can kaybı yaşandığını hatırlatarak, terörün sona ermesi ve ülkenin barış içinde bir arada yaşaması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, çocuklarına terörsüz bir dünya bırakmak istediklerini belirtirken, terörle mücadelenin gerekliliğini de vurguladı. Teröründen beslenen karanlık odaklarla mücadelede kararlılıkla devam edeceklerini ifade etti. Tüm milletvekillerine, bu çabalarında kendilerine destekte bulunmaları için çağrıda bulundu.
Etkili bir mücadele için tüm siyasi partilerin el birliği ile çalışması gerektiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye düşmanlarına karşı ortak bir duruş sergilemenin önemine vurgu yaptı. Ülkenin bin yıllık kardeşliğine bir hançer sokan unsurların birlikte bertaraf edilmesi gerektiğini, emperyalist heveslerin bir kez daha hüsrana uğratılması gerektiğini savundu. Konuşmasını Türkiye’nin geleceğine yönelik umut dolu bir mesaj ile noktalarak, birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekti.