Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, işçilerin bayramını kutladı. 2008 yılında 1 Mayıs’ın emek ve dayanışma günü ilan edilmesiyle sokak olaylarının sembolü olmaktan çıkarıldığını vurguladı. Taksim Meydanı’nın terör örgütlerinin propaganda aracına dönüşmesine karşı çıkan Erdoğan, 1 Mayıs’ı bayram havasında geçirmek isteyen muhalefet ve marjinal yapıları eleştirdi. Ülke genelinde 55 ilde 103 etkinliğe izin verilirken, müsaade edilmeyen mitingler hakkında uyarılarda bulundu.
Erdoğan, çalışma hayatında alınacak kararlar öncesinde sendikalar ve siyasi partilerle görüşmelere başvurduğunu belirtti. Yıllardır çalışma hayatının içinde olduğunu ve emeğin önemini yakından gözlemlediğini ifade etti. Son 21 yılda refah seviyelerini artırmak için çaba gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, ülke genelindeki istihdam rakamlarının yükseldiğini ve işçi bulma sorununun yaşandığını belirtti.
İşverenlerin en büyük endişesinin kalifiye eleman eksikliği olduğunu vurgulayan Erdoğan, mesleki eğitimin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. İşçi haklarını anayasal güvence altına aldıklarını ve COVID-19 salgını sırasında işçi ve işverenlere destek verdiklerini belirtti. Ayrıcalıklı statülerin kaldırılarak sosyal güvenlik hizmetinin tüm kesimlere verilmesi gerektiğini savunan Erdoğan, işçi hakkının gasp edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan yangın faciasında hayatını kaybeden emekçilerle ilgili sözde emekçi örgütlerinin sessizliğini eleştiren Erdoğan, muhalefetin ihmalleri doğrultusunda sesini çıkarmadığını belirtti. Son olarak, sözde emekçi örgütlerinin tümünün lal olduğunu ifade ederek, işçilerin haklarını savunduklarını iddia eden kuruluşları eleştirdi. Erdoğan’ın konuşması, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün önemini vurgularken, çalışma hayatındaki sorunlara dikkat çekti ve emekçilerin haklarını savunma sözü verdi.