Geçtiğimiz ha haftasonu Kızılcahamam’da partililere yönelik “Normalleşme, MHP ile yeni dönemde ayrılma anlamı taşımıyor” mesajı verildi. Seçim sonuçlarına ilişkin alınan bir rapor, Erdoğan’ın daha fazla iş birliği yapılsaydı MHP’nin İç Anadolu ve Karadeniz’de daha fazla belediye kazanabileceği sonucunu ortaya koydu.
Erdoğan’ın CHP’ye yapmayı planladığı iade-i ziyaretin siyasi bağlamı önem taşıyor. Erdoğan’ın stratejisi net; MHP ile keskin bir ayrışmaya izin vermek istemiyor ve planını her zaman uygulamada tutuyor. Akşener ile yapacağı görüşmeyi de bu çerçevede ele almak gerekiyor.
Eğer seçimler yakın bir tarihte olsaydı, Erdoğan’ın planı yerine seçim dinamikleri belirleyici olacaktı. Ancak şu anki planlar, muhtemelen erken bir seçimi öngörebilecek bir strateji üzerinde yükseliyor.
Gazeteciler olarak, sahadaki güç dengelerini anlamaya çalışırken durum oldukça net. Erdoğan, her genel seçim sonrası yeni politikalar geliştirerek başarılı olmayı hedefliyor. Bu yeni politikalar çeşitli alanlarda belirleniyor ve topluma benimsetiliyor.
CHP cephesinde ise Özgür Özel liderliğindeki kadrolar seçim zaferinin tazeliğini hissediyor. Yargı ve ekonomi gibi alanlarda yaşanan zorluklara karşın, CHP’nin stratejisi iktidarı sınırlarından çıkarmak ve kendi vizyonları doğrultusunda ilerlemek üzerine kurulu.
Özel’in eleştirilerinin Erdoğan tarafından dikkate alınması bekleniyor ve bu durum söylemlere yansıyacak. CHP’nin hedefi, Erdoğan’ın sınırlarını göstererek kendi taleplerini ve toplumun taleplerini ön plana çıkarmak.
Yargı bağımsızlığı, ekonomi ve bürokrasi gibi konular artık siyasetin merkezinde konuşuluyor. Ve kamuoyu, Özel-Erdoğan görüşmesinin sonuçlarını yakından takip ediyor. İlk görüşmeden sonra yaşanacak gelişmeler, bu görüşmenin başarısının bir ölçüsü olarak görülecek.
