Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında, cezaevinde tutulan milletvekili Can Atalay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, etki ajanlığı yasası ve İzmir’de yaşamını yitiren beş çocuğun durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Baş, iktidarın en belirgin özelliklerinden birinin toplumda alıştırma ve unutturma çabaları olduğunu ifade etti.
Baş, “Memleketin en büyük şehrinin en büyük ilçesine kayyum atıyorlar, aradan bir süre geçtikten sonra bu durumu unutturmaya çalışıyorlar” dedi. Cezaevinde tutulmaya devam edilen milletvekili Can Atalay’ın durumunu da hatırlatarak, bu haksızlıkların takipçisi olacaklarını ve mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Her gün yeni bir eşik aşıldığını söyleyen Baş, “Biz bunların takipçisi olmaya, bu haksızlıklar karşısında susmamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“KAHROLUYORUM”
Erkan Baş, duygularını içten bir şekilde dile getirerek, “Ülkeye yaşatılanları gördükçe kahroluyorum” ifadesini kullandı. Ülkedeki pespayelik ve kepazelik karşısında öfke duyduğunu belirten Baş, “Bu kadar kötü yönetimlere engel olamadığımız için kahroluyorum” dedi. Deprem sonrası acımasızlıkların devam ettiğini, çadır satanlardan, bu durumu protesto edenleri yargılayanlara kadar birçok örnek verdi. “Hakkını arayan emekçiye saldırıp, patronunun selamını götürenler adına kahroluyorum” ifadesini sarf etti.
İZMİR’DE 5 ÇOCUĞUN VEFATI
Baş, İzmir Selçuk’taki yangında hayatını kaybeden beş çocuğun ölümüne de dikkat çekti. AKP Grup Başkan Vekili’nin olayla ilgili yaptığı açıklamaların utanç verici olduğunu vurgulayan Baş, “Çocukların anası suçlu değil, herkesin derdi yoksulluğun açlığın gizlenmesi” şeklinde konuştu. “Kadının çocukları yalnız bırakmayacak da ne yapacak?” diyen Baş, hayat şartlarını zorunlu kılan şartları sorguladı.
Baş, “İzmir Selçuk’taki ev, müstakil, tek katlı ve kapısında kilit bile yokken, çocukların ısınması için elektrik sobası kullanılıyor” dedi. Yoksulluğu gizlemek amacıyla hükümetin ne tür yalanlar söylediğini sorgulayan Baş, çocuk evlerinin ve kreşlerin sayısının azalmasına da dikkat çekti. 2016’dan 2023’e kadar yalnızca 1185 çocuk evi varken, 2027 hedefine neden ulaşılmadığını sordu.
“ACILARINDAN RANT DEVŞİREN BİR SİSTEM KURMUŞSUNUZ”
Baş, özellikle yoksuldur tarafından rant devşiren bir sistemin kurulmasını eleştirdi. “Zevki sefa süren kim?” sorusunu sorarak mevcut oligarşik yapıyı ortaya koydu. “Yatlar, katlar, evler, yazlıklar var iken, açlık içinde yaşam mücadelesi verenlerin sesini duymazlıkten gelmek” şeklinde tanımlanan düzeni ağır bir dille eleştirdi. Emekçilerin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
“TÜRKİYE YÜZYILI OLARAK ADLANDIRDIKLARI ŞEY ABDÜLHAMİT YÜZYILI”
Son olarak Baş, Türkiye Yüzyılı olarak adlandırılan sürecin, Abdülhamit dönemine benzettiğini ifade ederek, “Bu yeni düzeni uygulamaya koyarken toplum üzerinde benzer bir baskı mekanizması oluşturmanın peşindeler” dedi. “Bütün yur