Rusya’nın devlet başkanı Vladimir Putin’in yeniden seçilmesi sebebiyle düzenlenecek göreve başlama töreni, 7 Mayıs’ta Moskova’da gerçekleşecek. Törene Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın katılmayacağı haberleri basında geniş yer buldu. Moskova-Erivan ilişkileri, Karabağ Savaşı’nın ardından gerginleşmiş durumda ve Paşinyan’ın Batılı ülkelerle iş birliği arayışları bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
Erivan yönetimi, Rusya ile olan ilişkilerinde memnuniyetsizliğini göstermek amacıyla Paşinyan’ın Putin’in törenine katılmayacağını açıkladı. Bu kararın, Batı tarafından desteklenen bir politika olduğu yönünde yorumlar da yapıldı. Paşinyan’ın sadece 8 Mayıs’ta Rusya’ya gideceği ve Avrasya Ekonomik Birliği’nin 10. yıl dönümü zirvesine katılacağı belirtilirken, 9 Mayıs Zafer Günü etkinliklerine iştirak etmeyeceği de ifade edildi.
Putin’in göreve başlama töreni, Rusya’daki siyasi atmosferin yanı sıra bölgesel ilişkileri de etkileyen önemli bir olay. Karabağ Savaşı’nın ardından Moskova-Erivan hattında oluşan gerginlik, Paşinyan’ın Rusya’ya karşı tavrında da belirleyici olmuş gibi gözüküyor. Ermenistan’ın yeni iş birliği arayışları, ülkenin Rusya’ya olan bağımlılığını azaltma yönünde adımlar atmaya çalıştığını ortaya koyuyor.
Paşinyan’ın Rusya’daki bu önemli törenlere katılmaması, Ermenistan’ın dış politikasının Rusya’ya karşı daha mesafeli bir tutum benimsemesinin bir işareti olarak yorumlanabilir. Batılı ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeyi planlayan Erivan yönetimi, Putin’in törenine katılmamak suretiyle Rusya’ya karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum, bölgede güç dengelerinin değiştiği ve yeni ittifakların oluştuğu bir döneme işaret ediyor.
Ermenistan’ın Putin’in göreve başlama törenine katılmama kararı, Rusya-Ermenistan ilişkilerindeki sıkıntıları ve bölgesel siyasi dinamikleri değiştirme potansiyeline sahip bir adım olarak görülebilir. Paşinyan’ın Batılı ülkelerle olan ilişkilerini güçlendirme çabası, Rusya’nın bölgedeki etkisine meydan okuma olarak da yorumlanabilir. Bu durum, bölgedeki siyasi dengeyi etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.