Öte yandan, facianın ardından dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un sessizliğini koruduğu ve olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı biliniyor. Yavuzyılmaz, Kurum’un bu durumuyla ilgili de şunları söyledi:
“Murat Kurum’un sessizliği çığ gibi büyüyor. Oysa bu kadar insanın ölümüne neden olan bir faciada susmanın, saklamanın izahı olamaz. Bu insanlık dışı bir durumdur ve adaleti geciktirir. Murat Kurum, sorumluluğunu kabul etmeli ve gereken açıklamayı yapmalıdır.”
Diğer yandan, facianın ardından maden sahasında başlatılan kurtarma çalışmaları devam ederken, arama kurtarma ekibinin, toprağın altında kalan 5 işçiyi bulma umuduyla çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi. Facianın boyutu ve sorumluları hakkında yürütülen soruşturmanın ise devam ettiği öğrenildi.
Yaşanan bu facia, madencilik sektöründeki güvenlik standartları ve denetimler üzerine yeniden tartışmaların alevlenmesine neden oldu. Facianın yaşanmasına neden olan ÇED olumlu kararının verilmesi sürecindeki ihmaller ve yanlışlar, sektördeki düzenlemelerin gözden geçirilmesini ve daha sıkı denetimlerin yapılmasını gündeme getirdi.
İliç’te yaşanan büyük heyelan faciası, Türkiye’deki madencilik sektöründe yaşanan güvenlik sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Facianın ardından sorumluların ve ihmali olan kişilerin hesap vermesi için adaletin bir an önce yerini bulması gerektiği belirtiliyor.
Facianın yaşanmasına neden olan ÇED olumlu kararının veren dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un sorumluluğu ve faciada kaybettiğimiz 9 madencinin aileleri adaletin bir an önce sağlanması için çaba gösteriyor. Facianın ardından yaşanan gelişmeler yakından takip edilirken, sektördeki güvenlik standartları konusunda ciddi adımlar atılması ve facianın bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor.