Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan merkezli Al Hades kanalına verdiği mülakatta, bölgedeki son gelişmeleri ve Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkilerini değerlendirdi. Bakan Fidan, Suriye’deki kriz sürecinin tarihi ve coğrafi bağları üzerinden Türkiye açısından önemine değindi.
“ESAD BİR DENKLEM ARASINDA KALDI”
Fidan, Suriye’deki buhranlı yılların ülke ilişkileri üzerindeki etkilerini vurguladı. Türkiye’nin Suriye ile toplamda 911 kilometre sınırı olduğunu belirten Fidan, bu bölgelerdeki halkların akrabalık bağları ve ortak kültürel değerlerin varlığını hatırlattı. Savaşın başlangıcında, Suriye muhalefetinin Türkiye’ye yönelmesinin yanı sıra, ülkemizdeki milyonlarca Suriyelinin Türkiye’yi vatan olarak benimsemesinin önemine değinerek, Türkiye’nin mültecilere açıcık sağladığını ifade etti.
Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye muhalefetinin daha yapıcı bir rol oynayabilmesi için çaba gösterdiğini ve bu doğrultuda Astana Süreci’nin kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Ancak, Esad rejiminin bu süreçte katılım göstermediğini ve bu durumun Suriye’nin geleceği için sorun yarattığını açıkladı. Fidan, Esad’ın gücünü ya halkıyla paylaşması ya da uluslararası güçlerle bir denge kurarak devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
“ESAD, GÜCÜNÜ RUSYA VE İRANLA PAYLAŞTI SORUN ÇIKTI”
Fidan, Esad’ın Rusya ve İran ile güç paylaşımının ardından meydana gelen aksaklıklara da değinerek, bu durumun birlik içerisinde savaşmalarına neden olduğunu söyledi. Her bir ülkenin kendi çıkarları olduğunu vurgulayan Fidan, Esad’ın halkıyla barış sağlayamadığı takdirde Suriye’de kalıcı bir çözüm bulamadığını ve sistemin çözülmeye başladığını ifade etti.
“ESAD’IN DEVRİLMESİNDE TÜRKİYE’NİN ASLA ROLÜ YOK”
Türkiye’nin Esad yönetiminin devrilmesindeki role dair sorulara yanıt veren Bakan Fidan, Türkiye’nin bu sürecin parçası olmadığını belirterek, Suriye muhalefetinin harekete geçmesi ile birlikte olası bir harekâtı en az maliyetle gerçekleştirmek için çaba gösterdiklerini ifade etti. Ancak, hiçbir ülke ile planlama sırasında bir iş birliği içerisinde olmadıklarını vurguladı.
“MUHATTAPLARIMIZ ESAD’I ARADI”
Esad’ın ülkeden kaçışı ile ilgili sorularda ise Fidan, muhataplarının Şam hükümeti ile bazı iletişim kurduğunu bildiklerini, ancak hangi düzeyde direkt bir görüşme yapıldığı hakkında net bir bilgi verilmediğini kaydetti. Bunun yanında, Esad’ın kaçışını organize edenin Ruslar olduğunun altını çizdi ve Türkiye’nin bu konuda bir rol oynamadığını vurguladı.
“MİT BAŞKANI NEDEN ŞAM’A GİTTİ?”
12 Aralık tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam ziyaretine de değinen Fidan, bu ziyaretin öncesinde bölge ve Batılı ülkelerle kapsamlı istişareler sürecinin işletildiğini açıkladı. Şam’daki yeni yönetim ile iletişim kurmanın gerekliliğine dikkat çekerek, terör örgütlerinin mevcut durum üzerinden istifade etmemesi, azınlıklara karşı iyi davranılması gibi önemli hususların üzerinde durulduğunu belirtti. Ayrıca, kapsayıcı bir hükümetin kurulmasının ve komşular için tehdit oluşturmama gibi prensiplerin bazı temel konular olarak öne çıktığını söyledi. İbrahim Kalın’ın, bu görüşleri belirttiği uluslararası platformdaki toplantıya katıldığını ifade etti.