Esenler Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Ziraat Katılım’ın destekleriyle düzenlenmiş olan 5. Esenler Film Festivali, 2023 yılının ikinci gününde de sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle devam etti. Festival, yerli ve uluslararası birçok film etkinliğine ev sahipliği yaparak sektördeki yenilikleri ve sinema dünyasında öne çıkan isimleri bir araya getirdi.
Festivalin bir parçası olarak genç sinemacılara deneyimlerini aktaran uzman isimler arasında, Tarık Zafer Tuna’nın moderatörlüğünde Belkıs Bayrak ve Bekir Bülbül ile Abdullah Harun İlhan moderatörlüğünde yer alan Mehmet Bahadır Er ve Esra Demirkıran yer aldı. Bu bağlamda, genç sinemacılar tecrübelerini dinleme fırsatı buldular ve profesyonel yaşamda karşılaştıkları zorluklar hakkında bilgi sahibi oldular.
Festival programında ayrıca, Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde gerçekleşen film gösterimleri
Meryem Filminin İstanbul Galası
Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir diğer önemli etkinlikte, “Gülizar” filmi dünya prömiyerini 49. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yaptıktan sonra sinemaseverlerle buluştu. Aynı zamanda, Azerbaycanlı ödüllü yönetmen Elçin Musaoğlu’nun “Meryem” filmi Türkiye prömiyerini 61. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yaptı ve burada da büyük heyecan yarattı. İstanbul galasında, Elçin Musaoğlu, filmin başrol oyuncularından Ayshad Mammadov ve yapım ortağı Suat Köçer, seyircilerin sorularını yanıtlayarak filmle ilgili derinlemesine bir görüş alışverişinde bulundular.
Meryem’in İçindeki Sır
Yönetmen Elçin Musaoğlu, film ile ilgili yaptığı açıklamada, “Filmin içinde sır olması benim için çok önemli. Eğer bir filmde sır yoksa, ben o filmi çekmem.” dedi. Musaoğlu, gençliğinde yazdığı senaryoların sırlarını yitirdiğini ve “Meryem” filminde kendisi için de bir sır barındırdığını, bu bağlamda filmin izlenmesi gereken bir deneyim olduğunu belirtti.
Gelen Mesaj Ağlattı!
Festivalin son etkinliği, Fikret Kuşkan’ın jüri başkanlığında gerçekleştirdiği ve yönetmen Prof. Dr. Cengiz Asiltürk’ün moderatörlük yaptığı ustalık sınıfı oldu. Kuşkan, kariyeri ve hayatı hakkında deneyimlerini paylaştı, bu süreçte izleyicilerin ilgisi karşısında duygu dolu anlar yaşadı. Özellikle 72 yaşında bir sinemaseverin, Mardin’de yaşayan babasının Kuşkan’a gönderdiği “Türkiye’de keşke birkaç tane daha Fikret Kuşkan olsa” mesajı, Kuşkan’ı derinden etkiledi.
Yaşadıklarımın Oyunculuğuma Katkısı Büyük
Fikret Kuşkan, yaşadıklarının oyunculuğuna büyük katkı sağladığını ifade ederek, “7 yaşında çalışmaya başladım. Hem okuyup hem çalışıyordum. Aklınıza gelebilecek her iş yaptım. Böyle bir hayattan geldiğim için onur ve gurur duyuyorum.” açıklamasında bulundu.
Başardım Demiyorum
Kuşkan, kendisini 21 yaşında Almanya’da keşfeden görüntü yönetmeni Jürgen Jürges hakkında da bilgi vererek, “Oyunculukta ölünceye dek öğrenme bitmez.” diyerek sürekli bir öğrenme çabasında olduğunu vurguladı.