10 Kasım 2024 tarihinde, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Can Aksoy, Alanya’da düzenlenen anma törenine katıldığında büyük bir tepki ile karşılaştı. Bu durum, Prof. Dr. Ahmet Özer’in görevden alınmasının ardından yaşanan ilk önemli olaylardan biri olarak dikkat çekti. Tören, Atatürk’ü anmak amacıyla gerçekleştirildi ve Esenyurt halkının yoğun katılımı ile yapıldı.
Törende Can Aksoy’un kayyum olarak atanması, ilçedeki birçok kişi tarafından hoş karşılanmadı. Özellikle Atatürk’ün anılmasının önemine vurgu yapan katılımcılar, kayyum atamasını protesto etme kararı aldılar. Bu bağlamda birçok kişi, akşam saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı ve isyanlarını dile getirmek için pankartlar açtılar. “Bu topraklar Atatürk’ün, bu şehir değişmez!” şeklindeki sloganlar, katılımcıların ne denli kararlı olduğunu gösterdi.
10 Kasım’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü olması nedeniyle gerçekleştirilen etkinlik, birçok kişi için özellikle duygu yüklüydü. Aksoy’un katılımı, duygusal atmosferin yanı sıra sert protesto sesleriyle yankılanmasına neden oldu. Katılımcılar, kayyum atanmasını kınayan konuşmalar yaparak, belediyenin kayyuma devredilmesinin demokrasiye zarar verdiğini ifade ettiler.
Törende, 10 Kasım nedeniyle yapılan saygı duruşunun ardında, katılımcıların “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” şeklindeki tezahüratları, etkinliğin duygusal yoğunluğunu artırdı. Esenyurt’un dinamik bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan konuşmacılar, yerel yönetimin halk tarafından seçilmesi gerektiğine dair mesajlar verdiler. Can Aksoy’un, kayyum olarak atanmasının, yerel halkın iradesine bir müdahale olduğuna dair eleştiriler, etkinliğin merkezinde yer aldı.
Bu protesto, aynı zamanda Türkiye genelinde kayyum atamalarına karşı duyulan rahatsızlığın bir yansıması olarak da değerlendirildi. Birçok kişi, kayyum atamaları ile birlikte yerel demokrasinin zayıfladığını ve halkın iradesinin hiçe sayıldığını savunuyor. 2024 yılının bu dönemi, yerel yönetimlerin bağımsızlığını korumak adına çeşitli eylem ve etkinliklerin artmasını beraberinde getiriyor.
Esenyurt ilçesinde gerçekleştirilen 10 Kasım anma töreni, yereldeki siyasi dinamikleri ve toplumsal hassasiyetleri de gözler önüne serdi. Katılımcıların bir araya gelerek verdikleri ortak mücadele, Atatürk’ün mirasının yalnızca bir liderlik değil, aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi olduğunu vurguladı. Bu durum, Esenyurt’un sadece bir ilçe olarak değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal mücadelelerin merkezlerinden biri haline geldiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, 10 Kasım 2024’te Esenyurt Belediyesi’nde yaşanan bu olay, kayyum atamalarının yereldeki etkilerini ve halkın tepkisini somut bir şekilde ortaya koydu. Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’deki demokrasi, yerel yönetim ve halkın iradesi konularında önemli tartışmaların kapısını araladı.