Ankara’nın Etimesgut ilçesinin Eryaman semtinde 15 Nisan’da Yonca Kazan Coşkun isimli bir kadın öldürüldü. Yonca, 2013 yılında belediyede temizlik görevlisi olan Kerim Coşkun ile evlenmişti. Pandemi döneminde çift arasında başlayan geçimsizlik sonrasında Yonca, eşinin şiddet uyguladığını iddia ederek boşanmaya karar vermiş ve annesinin yanına taşınmıştı. Çiftin 10 ve 7 yaşındaki çocukları ise babalarında kalmıştı.
Eşinin uzaklaştırma kararının sona ermesinin ardından Kerim Coşkun, oğlunun telefonunu kullanarak “Anne çok hastayım, okulun bahçesinde seni bekliyorum” mesajı gönderdi. Yonca, oğlunun hasta olduğunu düşünerek kapıyı açtığında eşi, içeri girmeye çalıştı. Yonca kaçarak banyoya sığındı ancak Kerim, banyo kapısını kırarak içeri girdi ve onu bıçakladı. Yonca yaşamını yitirirken, Kerim olay yerinde polise teslim oldu ve tutuklandı.
Yonca Kazan Coşkun’un cenazesi Ankara’da defnedildi. Yonca’nın kardeşi Özge Kazan, ablasının katil zanlısının eve girişini anlatarak olayın detaylarını paylaştı. Özge, ablasının boşanma sürecinde olduğunu ve eşinin sık sık uzaklaştırma kararı aldırdığını belirtti. Katil zanlısının ablayı bıçaklamasının ardından sorunsuzca binadan ayrıldığını ifade etti. Özge, ablasının eşinden çocuklarını göremediğini ve planlı bir şekilde eve gittiğini ekledi ve zanlının en ağır cezayı almasını istediklerini belirtti.
Bu olay, kadına yönelik şiddetin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Toplumda kadınlara yönelik şiddetin son bulması için daha fazla farkındalık yaratılması ve gerekli önlemlerin alınması gerekliliği bir kez daha anlaşılmıştır. Bu tip vahim olayların tekrar etmemesi için cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet rollerinin gözden geçirilmesi ve güçlü yasal düzenlemelerin yapılması önem arz etmektedir. Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için hepimizin sorumluluk alması ve harekete geçmesi gerekmektedir.
