Eski Diyarbakır Baro Başkanı olan Tahir Elçi, 2015 yılında Sur ilçesinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışma esnasında hayatını kaybetti. Elçi’nin öldürülmesine ilişkin davaya ilişkin karar duruşması 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, davada yer alan 3 polis sanığın beraatine karar verdi. Çatışma sırasında hayatını kaybeden 2 polisin yanı sıra firari sanık PKK’lı terörist Uğur Yakışır’ın dosyası daha önce diğer sanıklardan ayrılmıştı.
Mahkeme karar duruşması, Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin dosyanın sonuçlanması adına önemli bir adım oldu. Mahkeme, dosyada yer alan 3 polis sanığın beraatine karar vererek davanın seyrini değiştirdi. Dosya üzerinden yapılan incelemeler sonucunda mahkeme heyeti, söz konusu polislerin Elçi’nin ölümünde herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı kanaatine vardı ve beraat kararı verdi.
Çatışma esnasında 2 polisin şehit düşmesine sebep olan firari PKK’lı terörist Uğur Yakışır’a ilişkin ise durum farklılık göstermekteydi. Yakışır’ın dosyası, polislerin dosyasından ayrılarak ayrı bir sürece tabi tutulmuştu. Firari terörist Uğur Yakışır’ın yakalanması ve adalete teslim edilmesi için yürütülen operasyonlar devam etmekteydi.
Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin olay, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırmış ve adli süreç boyunca dikkatle takip edilmişti. Mahkemenin beraat kararının ardından dosyanın kapanmasıyla birlikte, Elçi’nin yakınları ve kamuoyu arasında farklı görüşler dile getirildi. Dosyanın kapatılmasının ardından, Elçi’nin anısını yaşatmak adına çeşitli etkinlikler ve anma törenleri düzenlenmeye devam edilmektedir.
Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayı, Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde önemli bir dönemeç olarak hatırlanmaktadır. Elçi’nin hayatını kaybetmesi, barış ve adalet mücadelesinde bir boşluk yaratmış olsa da, hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması adına yapılan yargı süreci önemli bir adım olmuştur. Elçi’nin ölümüne ilişkin davanın sonuçlanması, adalet arayışında bir adım olarak kabul edilmektedir.