Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, casuslukla ilgili yeni bir suç tanımlayan ve kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi olarak bilinen Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşüldü. Bu teklif içerisinde yer alan ‘etki ajanlığı’ suçu tanımlayan madde, TBMM grup başkanvekillerinin uzlaşması sonrasında geri çekildi. Geri çekilen bu madde, yeniden düzenlenerek meclise sunulacak.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, “Kamuoyunda etki ajanlığı olarak bilinen kanun teklifi, haftalardır sürdürdüğümüz gerek halkımızın büyük desteğini alarak kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız, gerekse meclisteki çalışmalarımız ve eleştirilerimiz sonucunda an itibari ile geri çekildi.” ifadelerini kullandı. Emir, bu noktada kamuoyunun büyük bir direniş gösterdiğini ve bu iradenin sonucunun alındığını vurguladı.
Meclisteki bu gelişmeler, Türkiye’nin yargı ve özgürlükler konusundaki hassasiyetini gözler önüne serdi. ‘Etki ajanlığı’ suçlaması, özellikle siyasi muhalefet ve bağımsız medya üzerinde oluşturulabilecek baskıları beraberinde getirebileceği endişesiyle tartışmalara yol açtı. Kamuoyunda, bu düzenlemenin insan hakları açısından olumsuz etkilere yol açabileceği belirtiliyordu. Dolayısıyla, geri çekilmesi, birçok kesim tarafından olumlu karşılandı.
Özellikle son dönemde artan siyasi gerilimler ve ifade özgürlüğü konusunda yaşanan çeşitli tartışmalar, bu tür düzenlemelerin ne denli stratejik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. TBMM’deki bu geri çekilme, muhalefetin ve sivil toplumun kazanımı olarak da değerlendiriliyor. Genel olarak, yasa teklifi üzerindeki tartışmalar, Türkiye’deki demokrasi anlayışının ve hukuk devleti ilkesinin ne kadar sorgulandığını gösteriyor.
Söz konusu kanun teklifi, sadece ‘etki ajanlığı’ değil, ayrıca diğer çeşitli maddeleri de içermekteydi. Ancak en çok dikkat çeken ve tartışılan kısım, söz konusu maddeydi. TBMM’nin bu kararı, yasaların daha kapsayıcı ve insan haklarına duyarlı bir şekilde düzenlenmesi ihtiyacını da gözler önüne seriyor. Ayrıca, muhalefetin bu tür durumlarda ne denli etkili olabileceği ve halk desteği ile birlikte karar alma süreçlerini nasıl etkileyebileceği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor.
Sonuç olarak, TBMM’de geri çekilen ‘etki ajanlığı’ suçu ile ilgili madde, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı bulmuş durumda. Bu durum, ilerleyen günlerde benzer yasa tekliflerinin nasıl bir süreç izleyerek ele alınacağına dair önemli bir ipucu sunuyor. Yasaların düzenlenmesi sürecinde kamuoyunun etkisinin ve sivil toplumun rolünün ne denli kritik olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.