Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Kastamonu İl Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Erbakan, hem iktidara hem de muhalefete eleştirilerde bulunarak, Türkiye’nin mevcut siyasi durumunu değerlendirdi. Özellikle boykot meseleleri üzerinden Türkiye’deki siyasi aktörlerin benzer davranışlar sergilediğini ifade eden Erbakan, “Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu boykot meselesi. Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor” dedi.
Erbakan, eleştirilerini derinleştirerek, iktidardaki AKP’nin Cumhurbaşkanı’nın yaptığı boykot çağrısına da değindi. “Cumhurbaşkanı fiyatları kontrol altına almaktan umudunu kesince ‘marketleri boykot edin’ çağrısında bulundu” diyen Erbakan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılan yeni boykot çağrısının da eleştirisiyle devam etti. “Bu boykot çağrıları yerli üretim yapan firmalara zarar vermekten başka bir şeye yaramaz” vurgusunu yapan Erbakan, boykotların yanlış olduğunu dile getirdi.
“Demokratik Anayasa ve Seçim Pazarlığı”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni anayasa tartışmaları hakkında konuşan Erbakan, DEM Parti ile olan ilişkileri de eleştirdi. Erbakan, “PKK’nın taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti, anayasa değişikliği sürecinde iktidara destek olacak” ifadesini kullandı. Geçmişte terörle ilişkilendirdiği partilerle bu kadar rahat bir şekilde pazarlık yapılmasını eleştiren Erbakan, “İktidar, siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden gelecektir” dedi.
“Yargı Bağımsızlığı ve Çifte Standartlar”
Erbakan, Türkiye’deki yargı bağımsızlığına dair kaygılarını da dile getirerek, farklı siyasi partilere farklı hukuk uygulandığını öne sürdü. “Türkiye maalesef bir çifte standartlar ülkesi haline geldi” diyen Erbakan, AKP dönemine ait yolsuzluk dosyalarının açılmadığını, sadece muhalefet partilerine yönelik uygulamaların yapıldığını savundu.
“Muhalefet belediyelerine gelince ayrı hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor. Yolsuzluk kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Ancak sadece muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur. Ali’ye gelince suç, Veli’ye gelince suç değil, geç’ olmaz” şeklindeki ifadesi, hukuk sistemindeki adaletsizliklere dikkat çekti. Erbakan, “Bir fiil suç ise herkes için suçtur” diyerek hukukun evrensel kurallarına vurgu yaptı.
“RTÜK ve Basın Özgürlüğü”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) tarafsızlık ilkesinden uzaklaştığına dikkat çeken Erbakan, basın özgürlüğünün kısıtlandığını belirtti. “RTÜK, muhalif kanallara verdiği cezalarda tarafsızlık göstermiyor, adeta bir parti organı gibi hareket ediyor” şeklinde eleştiride bulundu. İktidara yakın medya kuruluşlarının yayınlarının göz ardı edildiğini ifade eden Erbakan, muhalif kanalların susturulmaya çalışıldığını savundu.
“İfade özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, üçünün olmadığı yerde demokratik rejimden söz edilemez” diyerek basın ve ifade özgürlüğünün önemini vurguladı. Yeniden Refah Partisi olarak hukuktan ve adaletten yana olduklarını belirttiklerini dile getirerek, çifte standartlara karşı durduklarını ifade etti.