Kars’ta 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, FETÖ/PDY üyesi olduğu belirlenen uzman çavuş Serdal Bağcılar, darbeci zırhlı birliklerle işbirliği yapmakla suçlandı. Ordudan ihraç edildikten sonra tutuklanan Bağcılar, ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan dava açıldı. 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Bağcılar, 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra yakalama kararı çıkarıldı ve kaçtı.
Firari hükümlü olan Serdal Bağcılar’ın Adana’da saklandığı bilgisine ulaşan Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Yüreğir ilçesinde bir evde operasyon düzenledi. Operasyon sonucunda Bağcılar yakalandı ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ardından ise cezaevine gönderildi.
Bağcılar’ın Kars 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden yargılanması ve aldığı hapis cezası, kendisi hakkında kaçma kararı çıkarılmasına sebep olmuştu. Yargıtay’ın onamasıyla birlikte Bağcılar hakkındaki hapis cezasının infazı da gündeme gelmişti.
Serdal Bağcılar’ın FETÖ/PDY üyeliği ve darbe girişimiyle ilişkilendirilmesi, Türkiye’deki darbe girişimine karşı verilen mücadelenin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ülke genelinde benzer suçlarla suçlanan ve yargılanan birçok kişiyle birlikte Bağcılar da adalet karşısına çıkarılmış ve hakkındaki cezai işlem uygulanmıştır.
Adana Emniyet Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan firari hükümlülerin adalete teslim edilmesi, devam eden hukuk süreçlerinin tamamlanması ve hukuki sürecin işlemesi açısından önem taşımaktadır. Bu tür operasyonlarla ülke çapında adaletin sağlanması ve hukuka olan güvenin pekiştirilmesi hedeflenmektedir. Bu nedenle Serdal Bağcılar gibi kaçak durumunda olan kişilerin adalete teslim edilmesi, hukukun üstünlüğünün korunması açısından büyük önem arz etmektedir.