FETÖ elebaşı olan Gülen’in 20 Ekim’de ölümü duyuruldu ve cenaze töreni New Jersey eyaletindeki Skylands Stadium isimli spor kompleksinde gerçekleşti. FETÖ mensuplarının bir kısmı cenaze törenine katılarak yüzlerini taktıkları şapkalar, gözlükler ve maskelerle gizlemeye çalıştı. Toplanma yerinin gizli tutulduğu bilgisine karşın örgütün WhatsApp grupları aracılığıyla bilgilendirme yapıldı. Örgüt mensuplarına, yüzlerini gizleyebilecek eşyaları almaları tavsiye edilirken, maske, şapka ve gözlük takmaları istendi. Stadyuma girişte QR kodu ile denetim yapılacağı da belirtildi.
Cenaze töreni sırasında stadyuma gelen FETÖ mensuplarının, yüzlerini kapatmak için şapkalar ve maskeler taktıkları görüldü. Bazı örgüt mensupları ise gözlerini gizlemek için gözlükler takarak maske takmaya çalıştı. Sarı yelekli bazı örgüt mensupları ise basın mensuplarıyla karşılaştıklarında yüzlerini elleriyle gizlemeye çalıştı. Tören sırasında Adil Öksüz’ün de törende bulunduğu iddiaları ortaya atıldı ve sosyal medyada yayıldı. Tabutun arkasında olduğu iddia edilen kişinin Adil Öksüz olduğu ve bir süredir ortadan kaybolduğu bilinen FETÖ mensubu olduğu ifade edildi.
FETÖ elebaşı Gülen’in ölümü ve cenaze törenine katılan örgüt mensuplarının yüzlerini gizlemeye çalışması, örgütün halen aktif bir şekilde faaliyet gösterdiğini gösteriyor. Cenaze töreninde Adil Öksüz’ün varlığı iddiası ise Türk kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu durum, FETÖ ile mücadele kapsamında Türkiye ve diğer ülkelerde alınan önlemlere dikkat çekiyor ve terör örgütü mensuplarının hala faaliyetlerine devam ettiğini gösteriyor. Gülen’in ölümü ve cenaze töreni, örgütün uluslararası boyuttaki etkinliklerine ve örgüt mensuplarının hala faaliyet gösterme çabalarına bir örnek teşkil etmektedir.
Sonuç olarak, FETÖ elebaşı Gülen’in ölümü ve cenaze törenine katılan örgüt mensuplarının çabaları, terör örgütünün hala varlığını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Adil Öksüz’ün törende bulunması iddiaları ise Türkiye ve uluslararası kamuoyunda Gündem oluşturmuş ve örgütün hala faaliyetlerine devam ettiği endişelerini artırmıştır. Bu tür olaylar, terörle mücadelenin sadece ulusal değil, uluslararası bir boyutta da ele alınması gerektiğini göstermektedir.
