Fi Triko, Türkiye’nin önde gelen tekstil üreticilerinden biri olarak 12 ülkede ihracat yapmaktadır. Şirket, Pierre Cardin, Zara, Us Polo, LC Waikiki ve DeFacto gibi dünya çapında tanınan markalar için üretim gerçekleştirmekteydi. Ancak, son dönemlerde yaşadığı finansal sıkıntılar nedeniyle zor günler geçirdiği ifade edilmektedir.
Yaşanan bu sıkıntılar sonucunda, Fi Triko Ağustos ayında konkordato ilan etmiştir. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, firma ile ilgili olarak 14 Ağustos 2024 tarihinde 3 ay süresince geçici mühlet verilmesine karar vermiştir. Bu karar, şirketin içinde bulunduğu zor durumdan çıkabilmesi için bir umut olarak değerlendirildi.
Şirket sahibi Mehmet Karabulut, geçici mühlet süresinin uzatılmasını talep etmiş fakat, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi bu talebi reddetmiştir. Mahkeme, 14 Kasım 2024 tarihi itibarıyla Firmanın iflas ettiğini duyurdu. Bu durum, firmanın geleceği için ciddi bir belirsizlik yaratmış, aynı zamanda çalışanları ve iş ortakları için de olumsuz sonuçlar doğurmuştur.
Fi Triko’nun yaşadığı bu zorlu süreç, Türkiye’deki pek çok tekstil üreticisinin karşılaştığı finansal zorlukların bir yansıması olarak görülmektedir. Global piyasalarda yaşanan dalgalanmalar ve artan maliyetler, birçok firmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden etkenler arasında yer almaktadır. Ayrıca, sektörde yaşanan rekabetin yükselmesi, Türk tekstil üreticilerinin uluslararası pazarlarda ayakta kalma mücadelesini daha da zorlu hale getirmektedir.
Finansal olarak zor durumda kalan firmaların, genellikle bu tür mahkeme süreçleri ile yeniden yapılanma veya iflas etme seçenekleriyle yüz yüze kalmaları, endüstrinin gidişatı açısından dikkat çekici bir noktadır. İflas durumu, sadece firmanın kendisini değil, aynı zamanda marka ortakları, tedarikçiler ve çalışanlar gibi geniş bir ekosistemi de etkilemektedir.
Sonuç olarak, Fi Triko’nun yaşadığı iflas durumu, Türk tekstil sektöründeki zorlukları sembolize eden bir vakadır. Birçok marka için üretim yapan ve ihracat gerçekleştiren bu şirketin kapanışı, sektördeki diğer firmalar için de bir uyarı niteliği taşımaktadır. Özellikle mali yönetim stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesi ve sürdürülebilir iş modellerinin geliştirilmesi, bu tür olayların tekrar yaşanmaması adına kritik öneme sahiptir.
