Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) içinde gerçekleştirilen bütçe görüşmeleri sırasında, Türkiye’nin dış politikasının “kürdofobik” olduğu yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Fidan, bu eleştirinin gerçeklikle bağdaşmadığını belirterek, “Bize silah çekene düşmanlık yapmamızı kürdofobik olarak nitelendirmeniz hiçbir gerçeklikle bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin gündeme geldiği oturumda, Türkiye’nin dış poliçe konuları üzerinde dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Bu bütçe görüşmelerinin ardından, Türkiye’nin Suriye politikası hakkında önemli açıklamalarda bulunan Fidan, Suriye halkıyla dayanışma içinde olacaklarını belirtti. “Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz,” diyen Fidan, herkesin ortak bir hedef etrafında birleşmeye çalıştığını ifade etti. Bu planın temelini ise terörün olmadığı, komşularına tehdit oluşturmayan ve azınlıklara eşit yaklaşan bir idari yapı oluşturmak olarak tanımladı. Fidan, Türkiye’nin Suriye’deki meşru Kürt siyasileri ile olan ilişkileri ve Erbil ile sürdürülen bağlantıların, bu yaklaşımın geçerliliğini ortaya koyduğunu aktardı.
Fidan, eleştirileri sert bir dille reddederek, Türkiye’nin bir terör örgütü olan PKK’ya karşı durduğunu hatırlattı. “Girip de yok etmediği bir Kürt partisi var mı?” diyerek tarihsel bağlamda kürdofobik olan tarafı sorguladı. Ayrıca bu tür eleştirilerin Türkiye’nin uluslararası alanda edindiği pozisyonunu olumsuz etkilemeyeceğini vurguladı. “Rasyonelliğe ihtiyacımız var” diyerek, siyasi muhalefetin kendini güncellemesi gerektiğini tavsiye etti.
“Vize Reddinin Türkiye’ye Has Bir Durum Olmadığı”
Vize konusuna da değinen Fidan, vize reddi ile ilgili yaşanan sorunların Türkiye’ye özgü olmadığını ifade etti. 2018’den bu yana dünya genelinde Schengen red oranının %9.6 olduğunu belirten Fidan, Türkiye’deki red oranının ise %8.7 olduğunu belirtti. 2023 yılı itibarıyla dünya genelindeki vize red oranıyla Türkiye’nin oranının hemen hemen aynı olduğunu vurguladı. Bu durumun Avrupa Birliği’nin pandemiden sonra yaşadığı sorunlarla da ilgili olduğunu ifade etti.
Fidan, aşırı sağın Avrupa’daki yükselişi nedeniyle vize kısıtlamalarının arttığını ve bunun Türkiye’yi de etkilediğini söyledi. Her yıl Türkiye’den yurtdışına çıkmayı hedefleyen insan sayısının artması da vize sorunlarını etkilemektedir. Fidan, bu konuda yapılan çalışmaların devam edeceğini sözlerine ekledi. Yani hem iç politikada hem de dış ilişkilerde Türkiye’nin durumu üzerine derinlemesine değerlendirmelerde bulunan Hakan Fidan, güncel sorunların çözümü için atılacak adımlar hakkında da bilgi verdi.
Sonuç olarak, Hakan Fidan, Türkiye’nin dış politikası ve vize sorunları konusundaki açıklamalarıyla hem iç politikaya hem de uluslararası ilişkilere dair önemli mesajlar vermiştir. Ancak bu sorunların ve eleştirilerin çözümü için daha fazla rasyonellik ve güncellemeye ihtiyaç olduğunu belirttiği, muhalefete yönelik yönlendirmeleri de dikkat çekicidir.
