Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılarak, bölgedeki kritik konulara dair önemli açıklamalarda bulundu. Hakan Fidan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulması konusunda 52 ülkenin destek sağladığını ve bu ülkeler arasında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin de bulunduğunu belirtti. Fidan, “Hepimiz bu konuda daha fazla sorumluluk üstlenmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Şimdi birliğimizi gösterme zamanıdır.” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, Mescid-i Aksa’nın ciddi bir tehdit altında olduğunu vurguladı. İsrail’in aşırı sağcı siyasi figürleri arasında yer alan bazı bakanların, Mescid-i Aksa’nın tarihi statüsünü değiştirme niyetleri olduğunu açık bir şekilde ifade ettiklerini dile getirdi. Fidan, bu durumun sadece Filistinlilerin değil, aynı zamanda tüm Müslümanların ortak meselesi olduğunun altını çizdi.
Fidan, Filistin davası için eksik olanın kararlılık veya ahlaki bir zemin olmadığını, aksine zorlayıcı eylemler istediğini belirtti. Akan kanın durdurulması ve yaklaşmakta olan bölgesel savaşı önlemek için alınabilecek somut tedbirler olduğunu ifade etti. Hakan Fidan, bu bağlamda, çeşitli eylem planlarının devreye sokulması gerektiğine vurgu yaptı.
Dışişleri Bakanı, mevcut durumda İsrail ile ticareti durdurmanın yanı sıra, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine devam eden soykırım davasına müdahil olmanın da gerekli olduğunu açıkladı. Bu tür eylemlerin, uluslararası platformlarda daha fazla destek kazanılmasına yardımcı olabileceğini dile getirdi. Ayrıca, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) için yeni bir destek kampanyası başlatılması gerektiğini de vurguladı.
Toplantıya katılan diğer ülkelerin temsilcileriyle birlikte, Hakan Fidan, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu tehditlere karşı ortak bir duruş sergilemenin önemine işaret etti. Fidan, bölgedeki istikrarın sağlanması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ve bunun için birlikte hareket edilmesi gerektiğini savundu.
Sonuç olarak, Hakan Fidan’ın Riyad’daki toplantıda dile getirdiği görüşler, Filistin meselesinin uluslararası arenada ne derece önemli bir konu olduğunun altını çizerken, Müslüman ülkeler arasında dayanışmanın güçlendirilmesine yönelik çağrılar da içeriyordu. Bu tür toplantıların, toplumsal ve siyasi bilinci artırma yönünde önemli olduğu ifade edildi.