Fransa 24 kanalına açıklamalarda bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki gelişmelere ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. Özellikle Rusya ve İran’ın Esed rejimine desteklerini neden kestikleri üzerine soruları yanıtlayan Fidan, iki ülkenin mevcut durumu göz önünde bulundurarak bütün seçeneklerini yeniden değerlendirdiğini belirtti. Bu durumun, iki ülkenin daha gerçekçi bir yaklaşım sergilemesine zemin hazırladığını ifade etti.
Bakan Fidan, Türkiye’nin PKK/YPG’ye karşı potansiyel bir askeri operasyon düzenleyip düzenlemeyeceği üzerine bir soruya, Suriye’deki yeni yönetimin bu meselenin üstesinden gelebileceği yönünde bir tercih belirleyeceklerini, ancak bu gerçekleşmezse Türkiye’nin ulusal güvenliğini koruma adına gereken adımların atılabileceğini vurguladı. Bu noktada, “Ne gerekiyorsa yapılır.” ifadeleriyle askeri müdahalenin muhtemel bir senaryo olduğunu ima etti.
Fidan, üst düzey ABD heyetinin Şam’daki yeni yönetimle bir araya gelmesinin önemine de değinerek, bu durumun olumlu gelişmelerin yaşanmasına vesile olabileceğini belirtti. Şam’daki yeni yönetimle doğrudan temasların kurulmasını destekleyen Fidan, Avrupa ülkelerinin de bu yönde adımlar attığını ifade etti.
Türkiye’nin terör listesinde yer alan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) konusuna da dikkat çeken Fidan, HTŞ’nin son 10 yılda fiili terör faaliyetleri içinde olmadığını ifade etti. Bu durumun yalnızca Türkiye’nin gözlemi ile sınırlı kalmadığını, Batılı istihbarat örgütlerinin de benzer sonuçlara ulaştığını belirtti. HTŞ’nin Türkiye ile gerçekleştirdiği istihbarat işbirliği konusunda olumlu bir geçmişe sahip olduklarını ve DEAŞ ile mücadelede в önemli roller üstlendiğini dile getirdi.
Suriye’den Türkiye’ye göç eden Suriyelilerin gönüllü geri dönüşleri hakkında görüşlerini paylaşan Fidan, güvenli bir dönüş ortamı oluşturma çabası içinde olduklarını, fakat insanların geri dönmeleri konusunda zorlamaya gitmeyeceklerini belirtti. Bu durumun Suriye’nin durumuna bağlı olarak önümüzdeki dönemde büyük bir artış yaşanabileceği öngörüsünde bulundu.
Trump’ın Türkiye’nin Suriye’deki rolü ile ilgili açıklamalarına yanıt veren Fidan, bu durumun negatif bir nitelendirme olarak algılanmaması gerektiğini savundu. Rusya ve İran’ın Suriye’deki politikalarının değişmesiyle beraber, artan bir belirsizlik yaşandığını ifade ederek, işbirliği ve yabancı güçlerin Suriye üzerindeki etkilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dünkü durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Fidan, Putin’in stratejik akıl yürütme yeteneğinin arttığını ve Suriye’deki durumu benimsediğini vurguladı. İran’ın da benzer bir değerlendirme yaparak Esed rejimine olan desteğini gözden geçirdiğini bildirdi.
Son olarak, Türkiye’nin Suriye’deki PKK/YPG varlığına karşı bir askeri harekat gerçekleştirme ihtimali ile ilgili olarak, Fidan, çözümün mevcudiyetini Suriye’nin yeni yönetiminin sağlaması gerektiğini belirtti. PKK/YPG’nin sıcak temaslarını müzakere etmesi ve Türkiye için tehdit oluşturacak unsurlara karşı durulması gerektiğine vurgu yaptı.
Gazze’deki çatışmalara ilişkin soruları da yanıtlayan Fidan, ilgili aktörlerin daha iyimser bir yaklaşım sergilediklerini, ancak bu durumun gerçekçi bir temele dayanıp dayanmadığını ise sorguladığını ifade etti. Ayrıca, İsrail ve İran arasındaki tahminler bakımından kaygılı olduğunu, bu tahribin boyutunun kötü sonuçlar doğurabileceğini sözlerine ekledi.