İsrail’in Gazze’deki sivilleri hedef alan saldırıları, masum insanların hayatını kaybetmesine neden oldu. İsrail ordusu, bölgede çeşitli hedeflere yönelik saldırılar düzenlemeye devam etti. Gazze Şeridi’nde hastaneler, okullar ve sığınma alanları dahil birçok yer yerle bir edildi. Sivillerin sığındığı alanlar dahi saldırılardan kaçamadı. İsrail ordusu, Hamas üyelerini hedef alarak sivil yerleşim bölgelerine saldırmakla suçlanıyor. 10 Ağustos’ta Gazze’deki Et-Tabiin Okulu’na düzenlenen saldırıda 100 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda sivil de yaralandı.
Saldırıya tanıklık eden Filistinli küçük kız, Arap devletlerine yönelik isyan dolu sözler söyleyerek dünyanın sessizliğini eleştirdi. Küçük kız, Arap devletlerinin sadece izlemekle yetinmesinin kendilerini yıprattığını ve acı çekmelerinin bu devletleri mutlu ettiğini düşündüğünü belirtti. Duygularını dile getirirken Arap devletlerini sessiz kalmakla eleştirdi ve affetmeyeceğini vurguladı. Çocukların enkaz altında öldüğüne ve insanların sessiz kaldığına dikkat çekerek herkesi vicdanlarını sorgulamaya davet etti.
Gazze’de yaşanan bu trajedide, masum insanların hedef alındığı gerçeği bir kez daha karşımızda duruyor. İsrail ordusunun yapılanmasının arkasına sığınarak sivillere saldırması, uluslararası hukuka aykırı bir davranış olarak nitelendiriliyor. Gazze’deki yıkımın boyutları giderek artarken, bölgedeki sivil halk her geçen gün büyük tehlike altında bulunuyor. Uluslararası toplumun sessizliği ise olayın daha da derinleşmesine neden oluyor.
Filistinli küçük kızın sözleri, savaşın ve çatışmanın ne kadar büyük bir trajedi olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Masum insanların yaşadığı acılar karşısında duyarsız kalmak, insanlığın onuruyla bağdaşmayan bir tavırdır. Bu tür olayların bir an önce son bulması ve insanların barış içinde yaşama hakkına saygı gösterilmesi gerekmektedir. Uluslararası toplumun bu tür trajediler karşısında sessiz kalmaması ve gerekli adımları atması, bölgedeki insanların yaşama hakkını korumak adına önemlidir.