Gazze’nin çeşitli bölgelerine düzenlenen saldırılar sonucunda evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinliler, Han Yunus’taki Asda Hapishanesine sığındı. İsrail’in yoğun saldırıları nedeniyle güvenlik endişesi yaşayan ve temel ihtiyaçlarını karşılayamayan Filistinliler, hapishanede yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu durumun en büyük mağduru olan Nezire er-Rakab, ailesiyle birlikte saldırılardan kaçarak hapishaneye sığındıklarını anlattı. Top mermileri ve kurşunlar altında evlerini terk eden Rakab’ın, bir oğlu ve 2 gelini hayatını kaybetti, bir oğlu ise ağır şekilde yaralandı ve yoğun bakıma alındı. Rakab’ın ifadeleriyle, evlerini terk ederken yanlarında hiçbir eşya olmadığı ve hiçbir güvenceleri olmadığı ortaya çıktı. Buna rağmen sadece çocuklarını korumak adına hapishaneye sığınmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Han Yunus’a göç ederek Asda Hapishanesine yerleşen Filistinli aileler arasında bulunan Ummu Abdullah Ebu Mustafa da aynı zorlu şartlardan payını aldı. İsrail’in yoğun saldırılarından kaçarak hapishaneye sığınan Mustafa, ailesiyle birlikte zorlu bir yolculuk sonucunda ulaştıklarını ifade etti. Ancak hapishanenin yaşam koşullarının çok zor olduğunu, her türlü temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını belirtti. Su, gaz ve odun gibi temel malzemeleri dışarıdan temin etmek zorunda kaldıklarını, savaşın neden olduğu ekonomik sorunlarla da baş etmeye çalıştıklarını ifade etti. Mustafa, en sonunda denize doğru gitmekten başka çarelerinin kalmadığını belirterek içinde bulundukları trajik durumu anlattı.
İsrail’in saldırıları nedeniyle evlerini terk ederek Asda Hapishanesine sığınan bir diğer Filistinli kadın da benzer zorluklarla karşılaştı. Eşyalarını alamadığı için yerde uyuyan kadın, göç sırasında ölen ve yaralanan insanların yolda terk edildiğini de dile getirdi. Çocukların yetim kaldığı, hastaneye ulaşamayan yaralıların sokaklarda çaresizce beklediği bir ortamda, hapishanenin dahi daha güvenli bir mekan olduğunu ifade etti.
Filistinlilerin yaşadığı bu zorlu süreç, sadece onların değil, tüm dünyanın dikkatini çekmekte ve uluslararası toplumun bu dramatik duruma müdahale etmesi gerektiğini göstermektedir. Kan dökülmeye ve insanların yaşam koşullarının giderek kötüleşmesine neden olan çatışmaların sona erdirilmesi ve barışçıl bir çözüm bulunması için acil önlemler alınmalıdır.
