Tam 3 yıl boyunca sürekli kaçan ve izini kaybettiren Mehmet Öztürk, Ankara’nın Siber Suçlarla Mücadele ekipleri tarafından gerçekleştirilen titiz bir çalışma sonucunda yakalandı. Yaklaşık bir ay süren takip ve araştırmaların ardından, Öztürk’ün Etimesgut ilçesindeki Turkuaz Mahallesi‘nin 4315. Sokak’ta saklandığı tespit edildi ve burada düzenlenen nokta operasyonu ile gözaltına alındı.
SUÇ DOSYASI ŞOK ETTİ: DOLANDIRICILIKTAN SAHTE PARAYA
Firari olan Mehmet Öztürk‘ün dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından yüzlerce kişiyi mağdur ettiği, banka ve kredi kurumlarına yönelik milyonlarca liralık dolandırıcılık yaptığı belirlendi. Sahte para üretiminden uyuşturucu bulundurmaya kadar geniş bir alanı kapsayan suç geçmişi, Öztürk’ün tam anlamıyla bir suç makinesi olduğunu gözler önüne serdi. Elde edilen verilere göre, Öztürk’ün dolandırıcılık yöntemleri oldukça kapsamlıydı; sahte belgelerle bankalardan krediler almak, sahte çekler düzenleyerek ticari işletmelere zarar vermek gibi çeşitli faaliyetlerde bulunduğu ifade edildi.
Ankara Siber Suçlarla Mücadele ekiplerinin yaptığı operasyonlar sırasında, Öztürk’ün geniş bir şebekeyle bağlantılı olduğuna dair de bilgiler elde edildi. Bu bağlantılar sayesinde, dolandırıcılıkla elde ettiği gelirlerin bir kısmını aklamak için sahte şirketler kurduğu ve bu şirketler üzerinden çeşitli yasa dışı işlere girdiği anlaşılmıştır. Öztürk, emniyetteki işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi. Suçlamalar doğrultusunda karşılaşabileceği ceza süresi hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, suç delilleri ve mağdur sayısının fazlalığı nedeniyle ağır bir ceza alması bekleniyor.
Yakalanması sırasında siber suçlarla mücadele ekibinin önemli bir rol oynadığı, diğer suç ortaklarının yakalanması için de çalışmalara devam edildiği bildirildi. KOM (Kolluk Organize Suçlarla Mücadele) birimleri, Öztürk’ün bağlantılı olduğu diğer şüphelilerin peşine düştü. Bu durum, Ankara’daki dolandırıcılık faaliyetlerinin önlenmesi için büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, Ankara’nın siber suçlarla mücadele birimlerinin, benzer suçların önlenmesi ve faillerinin yakalanmasında daha aktif bir rol oynaması gerektiğini vurguluyor.
Öztürk’ün yakalanması, özellikle dolandırıcılıkla mücadele konusunda halkın güvenini artıracak bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu tür olayların önlenmesi adına daha sıkı bir denetim ve kontrol mekanizmasının uygulamaya konulması gerektiği, vatandaşlar tarafından dile getirilmektedir. Umarız ki, Mehmet Öztürk gibi suç faillerinin yakalanması, diğer dolandırıcıların da korkmasına ve suça yönelmelerinin engellenmesine yardımcı olur.