İzmir’in Çiğli ilçesinde 8 yıl önce, 20 Mart 2017 tarihinde trajik bir olay meydana geldi. Bu olayda, 25 yaşındaki Funda Gülmez’in, yaşadığı apartmanın 8’inci katında, naylon poşete sarılı cesedi bulundu. Gülmez’in bıçaklanarak öldürüldüğü ve cesedinin naylon poşete konulup saklandığı anlaşıldı. Bu cinayet, toplumda büyük bir infial yaratırken, polis hemen araştırmalara başladı.
Yakakent Mahallesi 8087/13 Sokak’ta bulunan apartmanın 8’inci katındaki evde yapılan araştırmalar sonucunda, cinayetle ilgili olarak ilk şüpheli olarak Gülmez’in erkek arkadaşı Ümit Şentürk tespit edildi. Olayla ilgili olarak Şentürk ile birlikte birkaç arkadaşının da cinayete yardım ettiği öne sürüldü. Hemen sonrasında, Ümit Şentürk’ün yanı sıra İ.Ö. ve G.K. adlı şahıslar da yakalanarak gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından, üç şüpheli adliyeye sevk edildi ve tutuklandı. Ümit Şentürk hakkında, ‘cinayeti tasarlayarak işlediği’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Diğer sanıklardan G.K. hakkında ‘suça iştirak etmek’ten 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılırken, İ.Ö. ise ‘delilleri karartmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı.
Kasım 2020’de, karşı duruşmalarda, Ümit Şentürk’e Funda Gülmez’i öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası verildi. Ancak duruşmalardaki iyi halinden ötürü cezası 25 yıla düşürüldü. Şentürk’e uygulanan haksız tahrik indiriminin gerekli olmadığına karar verildi ve tutukluluk durumu devam etti. İ.Ö.’ye ‘suçluyu kayırma’ suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası verilirken, diğer şüpheli G.K. beraat etti.
Ancak olay burada bitmedi. 2022 yılında Funda Gülmez’in cinayetinden hüküm giyen ve cezaevinde bulunan Ümit Şentürk, geçen yıl cezaevinden firar etti. Firarından sonra bir süre kayıplara karışan Şentürk, güvenlik güçlerinin sürekli takibi ile yeniden ele geçirildi. Eylül 2023 itibariyle Bergama İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Şentürk’ü yakalamak için bir operasyon düzenledi ve Şentürk, bu operasyonla tekrar yakalandı.
Ümit Şentürk, yakalandıktan sonra adli işlemleri için Bergama’daki emniyet müdürlüğüne götürüldü. Yakalanma sonrasında, Şentürk’ün yeniden cezaevine geri gönderilmesi süreci başladı. Bu olay, İzmir’de uzun süre gündemde kalırken, cinayet ve adalet süreçleri hakkında birçok tartışmaya yol açtı.
Tüm bu gelişmeler, sadece cinayeti ve onu çevreleyen adalet sürecini değil, aynı zamanda toplumda kanayan yaraların nasıl daha da derinleştiğini, cinayetlerin ardındaki sosyolojik ve psikolojik nedenleri de gündeme taşıdı. Funda Gülmez’in ailesi, cinayet ve ceza süreci boyunca sürekli adalet arayışı içinde oldu. Bu kadar uzun süreli davalar, mağdurların aileleri için de yıpratıcı ve zorlayıcı olmaktadır.
Olayın üzerinden geçen sekiz yıl, birçok insanın hayatını etkilemişken, Funda Gülmez’in hatırası da her geçen gün tazelenecek gibi görünüyor. Genç yaşta kaybedilen hayat, geride bıraktığı anılarla birlikte hala konuşulmaktadır. Ümit Şentürk’ün yakalanması ile birlikte, birçok kişi buna bir adaletin gerçekleşmesi olarak bakarken, diğerleri ise bu süreçte yaşanan aksaklıkları eleştirmeye devam ediyor.
Cinayet, yargı süreçleri ve kaçarak yaşanan hayatta kalma mücadelesi sırasında, adalet
