“`html
Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Gazze’deki son gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Dujarric, İsrail’in durmaksızın yürüttüğü hava saldırılarının, “tahliye emirlerinin” ve insani yardım girişlerini engelleme çabalarının Gazze’deki durumu daha da kötüleştirdiğini ifade etti. “Gazze’de her şeyin sonu geliyor. Zaman, hayat ve malzemeler, her şey tükeniyor,” diye belirtti.
BM sözcüsü, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrar başlamasından bu yana, 142 bin kişinin yerinden edildiğini, bu yerinden etmelerin “tahliye emirlerinin” Gazze’nin yüzde 17’sini kapsadığını aktardı. Ayrıca, yerinden edilen kişi sayısının hızla artmasının beklendiğine de dikkati çekti. Dujarric, İsrail’in insanı yardım operasyonlarına da geçit vermediğini ve sürekli engeller sunduğunu vurguladı.
İsrail Saldırılara Yeniden Başladı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak 2023’te yürürlüğe giren ateşkesin ardından, 18 Mart 2023 sabahı itibarıyla şiddetli saldırılarına yeniden başladı. Bu süre zarfında, çoğunluğu yaşlılar, kadınlar ve çocuklar olmak üzere 830’dan fazla Filistinli yaşamını yitirdi, 1663’ü aşkın kişi ise yaralandı. Öte yandan, İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda, hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 50 bin 183’e, yaralıların sayısı ise 113 bin 828’e yükselmiş durumda.
Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu. Hamas ise karşısında, “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını, ateşkese arabulucu ülkelerin gözleri önünde sorumluluklarını yerine getirmediğini ve Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımı yeniden başlattığını” öne sürdü.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlamış olması dikkat çekti. Bu durum, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde pek çok tartışmayı da beraberinde getirmiştir.
Bütün bu gelişmeler ışığında, Gazze’deki insani durumun giderek kötüleştiği, insan yaşamının tehlikeye girdiği ve temel ihtiyaçların karşılanamadığı kaydedilmektedir. Birleşmiş Milletler’in bölgedeki durumu iyileştirmek için yürütmeye çalıştığı insani yardım çabaları ise, İsrail tarafından sürekli olarak engellenmektedir. Bu noktada, uluslararası toplumun atması gereken adımlar ve yapması gereken çağrılar da tartışma konusu olmuştur.
İsrail ve Hamas arasındaki bu çatışmaların, yalnızca bölgedeki insanlar için değil, aynı zamanda global politikalar için de derin sonuçları olacağı aşikardır. Ciddi sivil kayıplar ve sürekli olarak artan insan hakları ihlalleri, bu durumun ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Dujarric’in ifade ettiği gibi, Gazze’deki durumun acil bir çözüm gerektirdiği gözler önündedir.
“`
