Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki teyit edilen ilk çocuk felci vakasının Deir el-Balah kentinde aşı yapılmamış 10 aylık bir bebekte tespit edildi. Bu durum, İsrail saldırıları altında yaşam mücadelesi veren Filistinlilerin karşılaştığı ek zorluklardan biri olarak ortaya çıktı. Filistin Sağlık Bakanlığı, Birleşmiş Milletler’in Gazze’de 25 yıldır görülmeyen hastalığın yeniden ortaya çıkmasını İsrail’in saldırılarına ve sağlık tesislerinin tahrip edilmesine bağladı. Bu durum, Gazze’deki insanların yaşadığı acı ve sıkıntıların bir göstergesi olarak ön plana çıktı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, çocuk felci vakası Deir el-Balah kentindeki aşı yapılmamış 10 aylık bir bebekte görüldü. BM, hastalığın yerinden edilmiş insanlar arasında yayılma riski nedeniyle çocuk felci aşılama kampanyalarının savaş şartlarında durdurulması gerektiğini belirtmişti. İsrail’in saldırıları sonucunda sağlık tesislerinde meydana gelen tahribat, Filistinlilerin sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırdı ve bulaşıcı hastalıklarla mücadelede ek sorunlar ortaya çıkardı.
Bu hastalık vakası, Gazze’deki insanların yaşadığı insanlık dışı koşulların bir yansıması olarak nitelendirildi. Filistin Sağlık Bakanlığı, uluslararası toplumun Gazze’deki sivillerin sağlık hizmetlerine erişimini güvence altına alması ve saldırıların durdurulması gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda, Gazze’deki çocukların sağlık koşullarının iyileştirilmesi ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele için uluslararası yardımın artırılması çağrısında bulundu.
Filistinli yetkililer, Gazze’de yaşanan bu acımasız durum karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiğini belirtti. Çocuk felci gibi bulaşıcı hastalıkların Gazze’deki zor şartlarda daha da yayılma riski taşıdığı ve acil tedbirler alınması gerektiği vurgulandı. Bu vakaların artmaması ve Gazze’deki çocukların sağlığı için uluslararası toplumun daha fazla destek sağlaması gerektiği ifade edildi.
Sonuç olarak, Gazze Şeridi’nde görülen ilk çocuk felci vakası, bölgedeki insanların yaşadığı zorlukları ve sağlık sistemine yönelik tehditleri bir kez daha ortaya koydu. Uluslararası toplumun, Gazze’deki insanların sağlık hizmetlerine erişimini güvence altına alması ve bölgedeki insani krize çözüm bulması gerektiği ön plana çıktı.