Birleşik Metal-İş Sendikası’nın gerçekleştirmek istediği grev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayımlanan kararı doğrultusunda 60 gün süreyle ertelendi. Bu karar, iş hayatındaki tansiyonun artmasını engelleme amacı taşırken, aynı zamanda sendikal hakların da ne denli önemli olduğuna bir vurgu niteliğinde.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararlarının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir” ifadesi yer aldı. Bu noktada, hükümetin masaya oturmayı tercih etmeyerek, grevi erteleme kararı alması, sendikanın taleplerinin ne ölçüde ciddiye alındığını sorgulattı.
NE OLMUŞTU?
Grevin arka planında ise Hitachi Energy şirketinin İstanbul’un Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu bölgelerindeki fabrikalarında 4 Aralık 2023 itibarıyla yaklaşık 500 işçi ile başlayan eylem bulunuyor. Bu grev, işçilerin koşullarını iyileştirme taleplerini duyurmak amacıyla gerçekleştiriliyordu. Eylemler yalnızca Hitachi Energy ile sınırlı kalmadı; aynı zamanda Schneider Elektrik’in Kocaeli Çayırova ve Manisa’daki fabrikaları ile Gebze’de bulunan Grid Solutions fabrikasında da işçiler greve çıktı.
Birleşik Metal-İş Sendikası’nın talepleri doğrultusunda başlatılan bu grevler, işçi haklarının korunması ve geliştirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyordu. Ancak hükümetin grevleri erteleme kararı, işçilerin bu taleplerinin ne kadar dikkate alındığı hususunda soru işaretleri oluşturdu. Ayrıca, grevlerin milli güvenliği bozan bir unsur olarak gösterilmesi, sendikalar ve hükümet arasındaki gerilimi daha da artırdı.
Türkiye’deki sendikal hareketlerin geçmişi, önemli toplumsal ve siyasi olaylarla iç içe geçmiş bir şekilde ilerlemekte. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63’üncü maddesi gereği verilen bu karar, işçilerin toplu eylem haklarını sınırlayabilecek bir düzenleme olarak yorumlanmakta. Sendikalar, toplu sözleşme süreçlerinde daha etkin bir şekilde yer almak ve işçi haklarını korumak adına mücadele etmeye devam edecekler. Bu bağlamda, grevlerin ertelenmesi, müzakerelere yeni bir boyut kazandırsa da, işçilerin haklarının güvence altına alınması açısından hala belirsizlikler mevcut.
Sonuç olarak, Birleşik Metal-İş Sendikası’nın grevlerinin ertelenmesi, Türkiye’deki sendikal mücadele açısından önemli bir gelişme. İşçilerin taleplerinin karşılanıp karşılanmayacağı ise ilerleyen günlerde yapılacak müzakerelere bağlı. Grevlerin ertelenmesi, hükümetin sendikalarla olan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacak gibi görünüyor. Bütün bu gelişmeler, işçi hakları ve sendikalaşmanın geleceği üzerinde belirleyici bir etki yaratacaktır.