Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya platformu üzerinden bir açıklama yaptı. Bu açıklama, Tunceli’de kaybolan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’ya dair önemli bir konuyu gündeme taşıdı. Gülistan Doku, 5 Ocak 2020 tarihinde kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Özel, bu durumun üzerinde durarak, “Gülistan Doku’nun acılı ailesinin adalet talebi yerine getirilene kadar bu soruyu sormaya devam edeceğiz: Gülistan Doku nerede?” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, yaptığı paylaşımında Gülistan Doku’nun kaybolmasının üzerinden geçen 5 yıllık süre zarfında yaşanan belirsizlik ve ailenin beklentileri hakkında da önemli mesajlar verdi. “Gülistan Doku’ya ne olduğu 5 yıldır aydınlatılamıyor.” diyerek, bu durumun sadece Doku ailesi için değil, toplumun bir ferdi olarak herkes için büyük bir hayal kırıklığına yol açtığını vurguladı. Özel, bu konunun önemine dikkat çekerek, adalet talebinin karşılanması gerektiğini ifade etti.
Özel’in açıklamaları, Gülistan Doku’nun kaybolmasının sadece bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda sosyal bir adalet meselesi olduğunu da ortaya koyuyor. Ailenin yaşadığı acının tüm toplumda yankı bulduğunu belirten Özel, kaybolma olayının takip edilmesi ve adaletin sağlanması için her platformda bu sorunun gündeme gelmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu durum, Türkiye’nin genç nüfusu ve onların güvenliği konusunu da bir kez daha gündeme taşıdı.
Gülistan Doku’nun kaybolması, yalnızca Doku ailesinin değil, tüm toplumun duygusal bir travma yaşamasına sebep oldu. 2020 yılından bu yana devam eden belirsizlik, birçok insanı bu konuyu araştırma ve çözüm üretme konusunda harekete geçirdi. Bu tür olayların toplumda yarattığı etki, adaletin sağlanamaması durumunda daha da derinleşmektedir. Özgür Özel’in yaptığı bu açıklama, bir yandan bu derin yaraya parmak basarken, diğer yandan herkesin bu trajediye sessiz kalmaması gerektiğini hatırlatıyor.
Siyasi liderlerin ve toplumun diğer kesimlerinin, kaybolan bireylerin aileleri ile dayanışmada bulunmaları, benzer olayların yaşanmaması için elzem bir durumdur. Kayıp bireylerin yanı sıra, bu tür vakaların ortaya çıkmasını önlemek amacıyla toplumsal farkındalık yaratacak projelere, eğitimlere ve kaynaklara ihtiyaç vardır. Özel’in çağrısı, yalnızca Gülistan Doku özelinde değil, tüm kayıplar için bir umut ışığı olma potansiyeli taşımaktadır.
Neticede, Gülistan Doku’nun nereye gittiği sorusu, sadece bir soru olmaktan çok öte bir mesaj taşımaktadır; adaletin önemini, bireylerin güvenliğini ve toplumsal sorumluluğu sorgulatan bir mesaj. Özgür Özel’in bu duruma dikkat çekmesi, hem politik bir duruş hem de toplumsal bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
