Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, ülkesinde büyük tartışmalara ve protestolara neden olan “Yabancı Etkinin Şeffaflığı” yasasını veto ettiğini açıkladı. Yasaya karşı oluşan tepkilerin önemli bir kısmı, yasanın “Rus yasası” olarak nitelenmesiyle başladı. Zurabişvili, yasanın temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu ve Avrupa standartlarına uymadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı ayrıca yasanın Avrupa yoluna engel teşkil ettiğini ve kesinlikle yürürlükten kaldırılması gerektiğini vurguladı. 12 Mayıs’ta yaptığı bir açıklamada, yasanın veto edileceğini belirten Zurabişvili, 14 Mayıs’ta yasa tasarısının yasalaştığını duyurdu. Gürcistan’da iktidara yakın Halkın Gücü Partisi’nin Mart 2023’te parlamentoya sunduğu yasa tasarısı, ülke içinde faaliyet gösteren sivil toplum ve medya kuruluşlarının yabancı finansmanlarını kaydetmelerini ve belirli cezalara tabi olmalarını öngörüyordu.
Yasa tasarısının ilk onayı 17 Nisan’da, ikinci onayı 1 Mayıs’ta alırken, son onayı 14 Mayıs’ta alarak yasalaşmıştı. Parlamentoda yapılan üçüncü oylamada 30 hayır oyuna karşılık 84 evet oyuyla kabul edilen yasa, halk arasında büyük tepki çekmişti. Ancak Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin yaptığı veto, yasanın yürürlüğe girmesini engellemiş oldu.
Yasanın yürürlüğe girmesi durumunda, ülkedeki sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşları yabancı etkinliklerini açıklamak ve kaydetmek zorunda kalacaklardı. Bu da, özgürlük ve bağımsızlık haklarının sınırlanması ve yabancı etkinliklere karşı kısıtlamalar getirilmesi anlamına geliyordu. Zurabişvili’nin yaptığı veto, ülkedeki demokrasi ve özgürlük değerlerine verdiği önemi gösterirken, aynı zamanda halk arasındaki tepkileri de dikkate almış oldu.
Sonuç olarak, Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin “Yabancı Etkinin Şeffaflığı” yasasını veto etmesi, ülkedeki demokratik sürecin önemini vurgulamış ve halkın sesine kulak vermiştir. Yasadan kaynaklanan tartışmaların ardından yapılan bu karar, ülkede yaşanan güncel siyasi olayların seyrini değiştirecek önemli bir adım olarak nitelendirilebilir.