18 Aralık 2002 tarihinde Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, vahşice katledilmişti. Hablemitoğlu’nun cinayetinden sadece dört gün önce, Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi’nde gerçekleştirdiği konferanstaki konuşmasının kaydı, 2023 yılında dava dosyasına dahil edildi. Bu kaydın ortaya çıkmasının, cinayet davasındaki tahliyelerden bir yıl sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, suikasttan tam 20 yıl sonra yapılan araştırmalar neticesinde, Hablemitoğlu suikastının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından planlandığını açıkladı. Bu davada Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı, Aydın Köstem, Levent Göktaş, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve Fikret Emek’in sanıklar arasında yer aldığı belirtilmiştir. 2022 yılında yapılan bir mahkeme kararında, suikastın tetikçileri hakkında daha derin bir araştırma yapılması amacıyla, Hablemitoğlu’nun ölümünden önceki konferans kaydına ulaşılması talep edilmiştir.
Dava sürecinde, konferans kaydına ulaşıldıktan sonra yapılan incelemelerde, Hablemitoğlu’nun suikastten 15 dakika önce alışveriş yaptığı marketteki kişilerin, konferansa katılan beş kişiyle benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. Hablemitoğlu’nun ailesinin avukatı Ersan Barkın, ANKA Haber Ajansı’na verdiği demeçte, bilirkişilerin bu benzerlikleri tespit ettiğini belirtmiştir. Barkın, mahkemenin talep ettikleri kriminal inceleme isteğini “soruşturma görevinin Savcılıkta olduğu” gerekçesiyle reddettiğini aktarmıştır. Ardından Savcılığa başvurduklarını ancak onların da davayı kapattıkları ve hiçbir ilerleme kaydedemedikleri anlaşılmaktadır.
Barkın: “Bu kadar yıldır neden incelenmediğini anlamakta güçlük çekiyoruz”
Avukat Barkın, bilirkişilerin tespit ettiği şüphelilerin kimliklerinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut sanıklarla ilişkilerinin ortaya çıkarılmasının önemine dikkat çekmiştir. Barkın, “Zaman aşımı nedeniyle suçlamaların düşmemesi için bu kişilerin zamanında tespit edilmesi gerekiyordu. Bu kadar yıl boyunca konferans kaydının neden incelenmediğini ve tespit edilen şüphelilerin neden zaman aşımı süresi dolmadan belirlenmediğini anlamakta zorluk çekiyoruz” şeklinde ifadeler kullanmıştır.
22 YIL ÖNCE FETÖ’YÜ ANLATTI
Konferansında Hablemitoğlu, ABD ve Batı’nın çeşitli tarikatlar aracılığıyla köktendinci yapıları kendi menfaatleri doğrultusunda kullandığını ortaya koymuştur. Hablemitoğlu, bu tarikatların nasıl büyüyerek devletlerle baş edebilecek hale geldiklerini detaylı bir şekilde anlatmıştır. Özellikle Fetullah Gülen ve onun tarikatı üzerinde durarak Batılı ülkelerin bu gibi gruplara sağladığı destekten söz etmiştir.
Hablemitoğlu, 1946 yılından itibaren ABD’nin Türkiye’ye gönderdiği barış gönüllülerinin oluşturduğu dinî etkiyi ve yerel tarikatların desteklenmesini eleştirmiştir. Eğitim alanında rubriklere yerleştirilen çeşitli grupları, özellikle Nurcuları vurgulayarak, bu yapıların özellikle ABD’nin egemenliğini pekiştirmek için nasıl kullanıldığını açıklamıştır. Hablemitoğlu’nun konuşmasında belirttiğine göre, Türkiye’de 4 bin 500 civarında vakıf ve 1704 okul bulunmaktadır. Bunların arasında Fethullahçı ve Nakşibendi gruplara ait olanlar da yer alıyor.
“Türkiye’de en çok tehdit alan ve hakaret alan kişilerden biriyim”
Konferansın sonunda, Hablemit